Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Philothei Parerga - Halkkitabevi

Philothei ParergaBir Allahseverin Meşgaleleri

Stok Kodu
9786054640669
Boyut
12x20
Sayfa Sayısı
222
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-06
Çeviren
Ekin Dedeoğlu
Resimleyen
7dd762430de842a5ac65540465036e0d
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
275,00TL
%23 İNDİRİM
211,75TL
Taksitli fiyat : 9 x 25,88TL
Stokta var
9786054640669
618394
Philothei Parerga
Philothei Parerga Bir Allahseverin Meşgaleleri
211.75

1715 yılında Sultan 3. Ahmet tarafından Eflak hospodarı olarak atanan ve Avusturyalılara esir düştüğü kısa bir dönemde kesintiye uğramakla birlikte 1730'daki vefatına kadar vazifesini sürdüren Nikolaos Mavrokordatos [İslerletzade Nikola], çokdilli toplumu ve gelişen uluslararası ilişkileriyle 17-18. yüzyılların Osmanlı İmparatorluğu'nda dil ve diplomasi yetenekleriyle önemli konumlara gelen “Fenerli Rumlar” entelektüel çevresinin bir üyesidir.

Nikolaos Mavrokordatos'un, ilk elyazması 1719'a tarihlenen, “Philothei Parerga / Bir Allahseverin Meşgaleleri” eseri kurgusundaki özgünlük, ele aldığı konuların yakıcı güncelliği, dilinin zarafeti ve ustalığıyla birlikte “Çağdaş Yunan Edebiyatının roman türündeki ilk denemesi” kabul edilir. Olayların 1715 civarında İstanbul'da cereyan ettiği, açıksözlülüğü ve cüretkâr görüşleriyle günümüz okuyucusunu şaşırtabilecek bu eser esnek yapısı içine bir mektup, politika, ahlak ve tarih üzerine tartışmalar, polisiye bir dava, kısa denemeler ve dönemin bazı önde gelenlerine yönelik eleştiriler alacak şekilde inşa edilmiştir. Bu eşsiz metin Fenerli Rumların Osmanlı politikası ve Batı ile Doğu arasındaki kültürel ilişkiler hakkındaki fikirlerine ışık tutmasının yanı sıra Sultan 3. Ahmet ya da İsveç Kralı 12. Şarl gibi dönemin hükümdarlarının canlı betimlemelerini yapar, bizi mahpushane ve zindanların derinliklerine indirir, Boğaz manzaraları içinde dolaştırır, geleneksel olarak aklıselimi temsil eden kayıkçı motifini kullanarak bir sandalın üzerinde Haliç'i gezdirir, Osmanlı'nın ilahiyat tartışmaları ve lalelere olan tutkularını teyit ve Payitaht'ta beraber yaşayan milletleri tasvir eder.

Lale Devri'nin, Aydınlanmacı hissiyat ve telakkisi içinde Doğu ve Batı'nın gündelik hayatı, felsefesi ve siyasetine ferasetle bakıp, modern filmlerin ucu açık finalleri gibi, okuyucunun sonunu tahmin etmek durumunda kalacağı, hayattan bir kesit olarak açılıp kapanır.

Kapat