Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Reinhold Lubenau Seyahatnamesi (2 Cilt Takım) - Halkkitabevi

Reinhold Lubenau Seyahatnamesi (2 Cilt Takım)Osmanlı Ülkesinde, 1587 - 1589

Stok Kodu
9786051050904
Boyut
14x20
Sayfa Sayısı
836
Basım Yeri
İstanbul
Basım Tarihi
2016-08
Resimleyen
4bd21cca43784183b6971f7161788350
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
680,00TL
%23 İNDİRİM
523,60TL
Taksitli fiyat : 9 x 64,00TL
Stokta var
9786051050904
512994
Reinhold Lubenau Seyahatnamesi (2 Cilt Takım)
Reinhold Lubenau Seyahatnamesi (2 Cilt Takım) Osmanlı Ülkesinde, 1587 - 1589
523.60

Bu eser Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu’nun 1587’de Osmanlı İmparatorluğu’na yolladığı elçilik heyetinde eczacı olarak bulunan Reinhold Lubenau’un günlüğüdür. Lubenau’nun yolculuğu Tuna nehri üzerinde işleyen gemilerle başlar. Yazar, Tuna kıyısındaki Komorn, Estergon, Budin kalelerini ve Mohaç meydan savaşının geçtiği yeri inceden inceye tarif eder. Belgrad’dan itibaren kara yolculuğu başlar. Günümüzde Sırbistan ve Bulgaristan olarak tanımlanan ülkelerden geçerek Niş, Sofya ve Filibe kentleri üzerinden Osmanlı başkentine ulaşılır. Yazar, bundan sonra Konstantinopolis kenti hakkında ayrıntılı bilgiler aktarır. Günlüğün bu bölümü, yapıtın doruk noktasını oluşturmaktadır, çünkü Sultanların mekânı olan, “Altın Boynuz” kıyısındaki başkent hakkında o döneme ait tarihî bilgileri içeren kaynaklar çok zayıftır. Yazar Konstantinopolis’te yaşadığı sırada, elçilikte görevli olan bazı beylerle birlikte Bursa, Mudanya, Karamürsel, İznik, İzmit kentlerini gezme fırsatını da bulur ve buraları da aynı şekilde anlatır. Lubenau bir buçuk yıl sonra ülkesine dönmek üzere bir Osmanlı kadırgasıyla yola çıkar. Bu kadırga, kaptanıderya Hasan Paşa’nın yönetimindeki Osmanlı donanması ile birlikte Akdeniz’e açılmak üzeredir. Böylece yazarımız tarihte bir Osmanlı donanmasıyla neredeyse tüm Akdeniz’i dolaşan ilk ve tek “seyyah” haline gelir. Yeniden Anadolu sahilleri ve Truva harabeleri ziyaret edilir. Kadırgaların Bozcaada, Limni ve Eğriboz adalarına uğraması sayesinde bu adaları da görür. Atina’dan hareketle Korint’e ve Nauplia’ya, oradan Tunus’a ve geri dönüşte İskenderiye, Kıbrıs, Rodos, Sakız ve birçok Kiklad adasına yanaşılır ve bu uzun, dolambaçlı yolculuk Venedik’te son bulur. Kitabın bu bölümünü ilginç kılan, sadece kadırgadaki forsaların yaşamının anlatılmış olması değildir; tarih, coğrafya, botanik ve zooloji bilimleriyle ilgilenenler de, keskin bir gözlem yeteneğine sahip olan bu genç eczacının özellikle doğa bilimleri hakkında yaptığı açıklamaları merakla okuyacaklardır.

Kapat