Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Rodos ve İstanköy Türk Vakıfları (Ciltli) - Halkkitabevi

Rodos ve İstanköy Türk Vakıfları (Ciltli)

Stok Kodu
9786057786104
Boyut
17x24
Sayfa Sayısı
288
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-10
Resimleyen
8f54749e5f8d454ca30cbc44ddfb3afb
Kapak Türü
Ciltli
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
660,00TL
%8 İNDİRİM
607,20TL
Taksitli fiyat : 9 x 74,21TL
Stokta var
9786057786104
624290
Rodos ve İstanköy Türk Vakıfları (Ciltli)
Rodos ve İstanköy Türk Vakıfları (Ciltli)
607.20

Günümüzde, Yunanistan'ın egemenliğindeki Ege adalarından Rodos ve İstanköy'de yaşamakta olan Türklerin birçok sorunları vardır. Bu sorunlar, (i) Vatandaşlık, (ii) Türkçe Öğrenme Hakkı, (iii) Dini İbadet, (iv) Nefret ve Baskı Ortamı, (v) Osmanlı Türklerinden Kalan Kültürel Mirasın Korunması ve (vi) Vakıflar Sorunları gibi başlıklar altında özetlenebilir.

Yunanistan Devleti, Oniki Ada Türklerinin kültürel olarak asimile edilebilmesi için çeşitli yöntemler uygulamaktadır. Asimilasyonun bir parçası da, Türk Vakıfları ile Oniki Ada Türklerinin bağını koparmak ve buna bağlı olarak mimari eserlerin yok edilmesine yönelik eylemleridir.

Osmanlı İmparatorluğu'nun 1522'de Rodos ve İstanköy'ün fethiyle birlikte adalarda da Müslüman- Türk vakıflarının kurulduğu bilinmektedir.

Vakıflar, yüzyıllar içinde adalardaki Türkler arasında ortak bir birlik ve dayanışma duygusunu geliştirmiş, ibadetten, eğitime kadar önemli alanlarda hizmet vermiş ve ortak geleneklerin korunmasında önemli görevler yapmıştır.

İkinci Dünya (Paylaşım) Savaşı'nın sonlanmasından sonra, 1947 yılında adaların Yunanistan'ın egemenliğine verilmesiyle birlikte Müslüman-Türk vakıflarını zaman içinde ortadan kaldırma siyaseti güdülmektedir.

Rodos ve İstanköy'deki Türk vakıflarından, diğer vakıflardan ayrı olarak ticari kuruluşlar gibi emlak vergisi yanında ağır vergiler alınmaktadır. Diğer yandan Yunanistan, sürekli masraflar yaptırarak vakıflara ait taşınmaz malları da sattırılmak zorunda bırakmaktadır. Vakıfların eritilmesiyle, Rodos ve İstanköy Türk varlığı da yok edilmek istenmektedir.

Özetle, günümüzde Rodos ve İstanköy'de yaşamakta olan Türkler, vakıflar dâhil, kültürel kimliklerinin korunması bir yana Türklüklerini kaybetme aşamasındadırlar. Oniki Ada Türklerinde korku egemendir ve sindirilmişlerdir.

“Rodos ve İstanköy Türk Vakıfları” kitabımızın, konu üzerinde çalışma yapacak araştırmacılara yararlı olması yanında, Türkiye ve uluslararası düzeylerde Rodos ve İstanköy Türklerine Yunanistan tarafından uygulanmakta olan asimilasyon politikaları üzerinde farkındalık yaratmasını diliyoruz.

Kapat