Ruhunuza Dokunan Aşk Serisi 1
1 - Ferda Udül Kayci - Meçhul Delikanlı - 368 Sayfa
Yıl 1993
‘Ah o 90'lar' diyoruz ya hani… İşte o yıllar. Kasetçilerin bangır bangır yeni çıkan albümleri çaldığı, uzaktan kumandalı televizyonun büyük lüks olduğu, bayramlarda, yılbaşlarında o simli kartpostalların yollandığı, sobalarda kestane kavrulan yıllar. Hatıra defterlerimize kalbi kadar temiz sayfayı ayıran, unutursak küsecek, mektubunu kesecek arkadaşlarımızın bulunduğu, virajlı yollarını arabesk şarkılarla, yoklukları dostluklarla aştığımız yıllar. Hala aşkın, hala dostluğun, hala insanlığın değerinin olduğu yıllar.
Ve o yıllarda sekiz milyonluk dev kent İstanbul… İçinde bir gariban kağıt toplayıcısı… Yüreğinde sevdası, dilinde şiirleri ile bir delikanlı. Kentin her yerinde ağaçlara iliştirilmiş küçük not kağıtlarında yüreğinden taşanlar. Kendisini değil ama, dizelerini belki bir gün sevdiceği görür diye.
O, kimseciklerin tanımadığı Osman. Nam-ı diğer, Meçhul Delikanlı.
“Maalesef okuduğumuz kitaplardaki gibi değildi gerçek hayat. Hiçbir Keloğlan peri padişahının kızını alamıyordu. Tek gözlü devlerle, yedi başlı ejderhalarla savaşsa bile… Bunlar masalların hoş hülyalarıydı sadece. Gerçek yaşamın kriterleri arasında yeri bile yoktu, sevdiği için dağlar delmenin. Ya da Mecnun olup çöller aşmanın… Yıl 1993'tü ve bu mega kent diye adlandırılan şehirde bir garip insancıktı sadece; kağıt toplayıcısı Osman.”
Bu hikaye, yokluklar içinde varlığın hikayesi
Bu hikaye, yaşama sımsıkı tutunanların, zorlu hayatların hikayesi
Bu hikaye umudun, duanın, şükrün, aşkın, dostluğun hikayesi
Bu, insan gibi insanların hikayesi
Bu hikaye, Meçhul Delikanlı'nın gerçek yaşam hikayesi
2 - Merve Atakur - Tatlı Serserim - 288 Sayfa
Nefret iki insanı birbirine düşman edecek ve bir o kadar da ölümü tetikleyecek kadar güçlü bir duyguydu. Kimisi nefretini harekete geçirir, kimisi nefretini dile dökerdi.
İkiseçeneği de kullanan birisi vardı: Kaan Erdinç.
Umut yarınlara gözünü açmaya sebep olan, kendini teselli eden bir kavramdı. Kaybettiklerine rağmen hâlâ ayaklarının üzerinde duruyorsa tek sebebi odur. Onun için bir çok anlam ifade etse de yaşadıklarına inat ayakta duran birisi vardı: Berra Derin.
Kaan'la Berra'yı bir araya getiren belki de geçmişti. Karşılaşmaları bir tesadüften ibaretti ya da hayatın bir oyunu olabilir miydi? Nefretle ortaya çıkan bu sevgi aşka dönüşür müydü?
3 - Alev Eleyan - Şeytan Tohumu - 432 Sayfa
Aslında şeytan bile ondan umudunu kesmişti…
Giorgio Da Montagna iyi ve güzel şeylerin kendisini bulacağına inanmıyordu. Özellikle de aşkın. Aşk, en olmadık yerde ve zamanda çıkmıştı karşısına... Bu kez aşkın peşinden gitmeye kararlıydı... Çünkü sonunda kalbini emanet edeceği kişiyi gerçekten bulduğuna inanıyordu. Ve onu kaybetmeye hiç de niyeti yoktu...
Aslında sanıldığı gibi bir melek değildi… Merve Rüzgaroğlu, saf olabilirdi ancak aptal değildi. Yine de hiç beklemediği bir anda kalbini Giorgio Da Montagna'ya kaptırmıştı. Ancak bu, inanmadığı bir aşk için duygularını ayakaltı edeceği anlamına gelmiyordu. Merve Rüzgaroğlu sırf bu yüzden kaçmıştı. Acı çekmemek ve duygularına yenilmemek için. Ancak, Giorgio Montagna'nın insan kılığına girmiş, iki ayaklı bir ökse otundan farksız olduğunu hiç hesaba katmamıştı.
***
“Benim anlayamadığım, senin bu adamla ne işin vardı? Ya kızım sen beni öldürecek misin?”
“Boran, seni arayıp haber verdiğime pişman etme. Kızın hâlini görmüyor musun? Biz ne dertteyiz, sen neyin derdinde!”
Bakışlarım “Sen hiç konuşma, kesin bunların arasında bir şey olduğunu biliyordun ve benden gizledin.” diyen ağabeyimle Eylül'ün arasında gidip geliyordu. Zihnim o kadar bulanık ve karışıktı ki ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Cevap verip vermemek de umurumda değildi aslında. Aklım ölümün kıyısından ikinci kez dönen biçare aşkımdaydı ve odun kardeşimin tafralarını çekecek hâlde değildim. Tek üzüldüğüm, benim yüzümden Eylül'e de çatıyor olmasıydı ve ben şimdiye kadar bu kadar ciddi bir şekilde tartıştıklarını görmemiştim. Gerçi Eylül için fazla üzülmem gerekmediğini bir kez daha anladım.
4 - Ferda Udül Kayci - Ruhumdaki Yabancılar - 416 Sayfa
Kendisini çok iyi tanıdığını düşünüyordu. Hepimiz gibi… Ama hayatının içine sinsice sokulan yabancılar, onu bambaşka dünyalara doğru sürüklerken başına geleceklere ve öğreneceği gerçeklere hiç mi hiç hazır değildi.
Peki ya gerçekler gerçekten gerçek miydi?
Ruhunuzdaki yabancıları keşfetmeye hazır olun. Genç kızın farklı karakterlerinin yarattığı karmaşa içerisinde siz de yerinizi alacak ve soluksuz okuyacağınız bu romanda bilinmezliğe doğru sürükleneceksiniz.
Ferda Udül Kayci'nin kaleminden ustaca işlenmiş bir kurgu ve tahminleri zorlayan bir final…
5 - Esila Yıldırım - Dikkat Huysuz Var - 256 Sayfa
- Açıklama
1 - Ferda Udül Kayci - Meçhul Delikanlı - 368 Sayfa
Yıl 1993
‘Ah o 90'lar' diyoruz ya hani… İşte o yıllar. Kasetçilerin bangır bangır yeni çıkan albümleri çaldığı, uzaktan kumandalı televizyonun büyük lüks olduğu, bayramlarda, yılbaşlarında o simli kartpostalların yollandığı, sobalarda kestane kavrulan yıllar. Hatıra defterlerimize kalbi kadar temiz sayfayı ayıran, unutursak küsecek, mektubunu kesecek arkadaşlarımızın bulunduğu, virajlı yollarını arabesk şarkılarla, yoklukları dostluklarla aştığımız yıllar. Hala aşkın, hala dostluğun, hala insanlığın değerinin olduğu yıllar.
Ve o yıllarda sekiz milyonluk dev kent İstanbul… İçinde bir gariban kağıt toplayıcısı… Yüreğinde sevdası, dilinde şiirleri ile bir delikanlı. Kentin her yerinde ağaçlara iliştirilmiş küçük not kağıtlarında yüreğinden taşanlar. Kendisini değil ama, dizelerini belki bir gün sevdiceği görür diye.
O, kimseciklerin tanımadığı Osman. Nam-ı diğer, Meçhul Delikanlı.
“Maalesef okuduğumuz kitaplardaki gibi değildi gerçek hayat. Hiçbir Keloğlan peri padişahının kızını alamıyordu. Tek gözlü devlerle, yedi başlı ejderhalarla savaşsa bile… Bunlar masalların hoş hülyalarıydı sadece. Gerçek yaşamın kriterleri arasında yeri bile yoktu, sevdiği için dağlar delmenin. Ya da Mecnun olup çöller aşmanın… Yıl 1993'tü ve bu mega kent diye adlandırılan şehirde bir garip insancıktı sadece; kağıt toplayıcısı Osman.”
Bu hikaye, yokluklar içinde varlığın hikayesi
Bu hikaye, yaşama sımsıkı tutunanların, zorlu hayatların hikayesi
Bu hikaye umudun, duanın, şükrün, aşkın, dostluğun hikayesi
Bu, insan gibi insanların hikayesi
Bu hikaye, Meçhul Delikanlı'nın gerçek yaşam hikayesi2 - Merve Atakur - Tatlı Serserim - 288 Sayfa
Nefret iki insanı birbirine düşman edecek ve bir o kadar da ölümü tetikleyecek kadar güçlü bir duyguydu. Kimisi nefretini harekete geçirir, kimisi nefretini dile dökerdi.
İkiseçeneği de kullanan birisi vardı: Kaan Erdinç.
Umut yarınlara gözünü açmaya sebep olan, kendini teselli eden bir kavramdı. Kaybettiklerine rağmen hâlâ ayaklarının üzerinde duruyorsa tek sebebi odur. Onun için bir çok anlam ifade etse de yaşadıklarına inat ayakta duran birisi vardı: Berra Derin.
Kaan'la Berra'yı bir araya getiren belki de geçmişti. Karşılaşmaları bir tesadüften ibaretti ya da hayatın bir oyunu olabilir miydi? Nefretle ortaya çıkan bu sevgi aşka dönüşür müydü?3 - Alev Eleyan - Şeytan Tohumu - 432 Sayfa
Aslında şeytan bile ondan umudunu kesmişti…
Giorgio Da Montagna iyi ve güzel şeylerin kendisini bulacağına inanmıyordu. Özellikle de aşkın. Aşk, en olmadık yerde ve zamanda çıkmıştı karşısına... Bu kez aşkın peşinden gitmeye kararlıydı... Çünkü sonunda kalbini emanet edeceği kişiyi gerçekten bulduğuna inanıyordu. Ve onu kaybetmeye hiç de niyeti yoktu...
Aslında sanıldığı gibi bir melek değildi… Merve Rüzgaroğlu, saf olabilirdi ancak aptal değildi. Yine de hiç beklemediği bir anda kalbini Giorgio Da Montagna'ya kaptırmıştı. Ancak bu, inanmadığı bir aşk için duygularını ayakaltı edeceği anlamına gelmiyordu. Merve Rüzgaroğlu sırf bu yüzden kaçmıştı. Acı çekmemek ve duygularına yenilmemek için. Ancak, Giorgio Montagna'nın insan kılığına girmiş, iki ayaklı bir ökse otundan farksız olduğunu hiç hesaba katmamıştı.
***
“Benim anlayamadığım, senin bu adamla ne işin vardı? Ya kızım sen beni öldürecek misin?”
“Boran, seni arayıp haber verdiğime pişman etme. Kızın hâlini görmüyor musun? Biz ne dertteyiz, sen neyin derdinde!”
Bakışlarım “Sen hiç konuşma, kesin bunların arasında bir şey olduğunu biliyordun ve benden gizledin.” diyen ağabeyimle Eylül'ün arasında gidip geliyordu. Zihnim o kadar bulanık ve karışıktı ki ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Cevap verip vermemek de umurumda değildi aslında. Aklım ölümün kıyısından ikinci kez dönen biçare aşkımdaydı ve odun kardeşimin tafralarını çekecek hâlde değildim. Tek üzüldüğüm, benim yüzümden Eylül'e de çatıyor olmasıydı ve ben şimdiye kadar bu kadar ciddi bir şekilde tartıştıklarını görmemiştim. Gerçi Eylül için fazla üzülmem gerekmediğini bir kez daha anladım.4 - Ferda Udül Kayci - Ruhumdaki Yabancılar - 416 Sayfa
Kendisini çok iyi tanıdığını düşünüyordu. Hepimiz gibi… Ama hayatının içine sinsice sokulan yabancılar, onu bambaşka dünyalara doğru sürüklerken başına geleceklere ve öğreneceği gerçeklere hiç mi hiç hazır değildi.
Peki ya gerçekler gerçekten gerçek miydi?
Ruhunuzdaki yabancıları keşfetmeye hazır olun. Genç kızın farklı karakterlerinin yarattığı karmaşa içerisinde siz de yerinizi alacak ve soluksuz okuyacağınız bu romanda bilinmezliğe doğru sürükleneceksiniz.
Ferda Udül Kayci'nin kaleminden ustaca işlenmiş bir kurgu ve tahminleri zorlayan bir final…5 - Esila Yıldırım - Dikkat Huysuz Var - 256 Sayfa
Değerli şeyler yıpransa da yitirilmezdi. Birbirlerine olan sevgileri, bütün inatlaşmalarına, tartışmalarına rağmen hâlâ hiç değişmemişti. Çok çalışan bir Semih, bildiğini okuyan, sürekli burnunun dikine giden bir kızılın söylenmeleriyle nasıl başa çıkabilirdi ki? Ya da sevdiği adamı sürekli yanında isteyen Hande, her şeye bahanesi olan huysuz bir adama onu kızdıracak cümleler söylemeden nasıl tahammül edebilirdi? *** "Çok odunluğun tutuyor, bir ara romantikimsi oluyorsun ama sonra yine ormantiksin. Ömrünün sonuna kadar böyle mi olacak?" "Değişeyim mi?" "Değişme. Seni böyle sevdik artık ne yapalım?" "Bak, bak. Zaten değişmeyecektim." "Yine de odunsun." "Öyleyimdir ama beni seviyorsun." "Seni seviyorum." "Ve seveceksin." "Her zaman..."
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim149,00149,00277,48154,96352,65157,94626,82160,92918,21163,90Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim149,00149,00277,48154,96352,65157,94626,82160,92918,21163,90Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim149,00149,00277,48154,96352,65157,94626,82160,92918,21163,90Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim149,00149,00277,48154,96352,65157,94626,82160,92918,21163,90Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim149,00149,00277,48154,96352,65157,94626,82160,92918,21163,90World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim149,00149,00277,48154,96352,65157,94626,82160,92918,21163,90Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim149,00149,002--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları