Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Sessizliğin Sesi 3: Ankaralı Ermeniler Konuşuyor - Halkkitabevi

Sessizliğin Sesi 3: Ankaralı Ermeniler Konuşuyor

Stok Kodu
9786056448805
Boyut
15x20
Sayfa Sayısı
150
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2023-02
Resimleyen
db6de0060dcf4300a4739bbab7c9bf1e
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe
140,00TL
%13 İNDİRİM
121,80TL
Taksitli fiyat : 9 x 14,89TL
Stokta var
9786056448805
392341
Sessizliğin Sesi 3: Ankaralı Ermeniler Konuşuyor
Sessizliğin Sesi 3: Ankaralı Ermeniler Konuşuyor
121.80

Birinci Dünya Savaşı’nın arifesinde Ankara sancağındaki 28.858 kişilik Ermeni nüfusun yarısı vilayetin yönetim merkezi olan Ankara’da ikamet etmekteydi. Ankara’daki cemaatin ayırt edici özelliği Katolik mezhebine mensup olanların oranıydı: 1914’deki sayıma göre şehirdeki 11.246 kişilik Ermeni nüfusun %70’ine tekabül ediyordu. Bir diğer özellikleri, yazı dilinde Ermenice harfli Türkçeyi kullanmakla beraber, konuşma dilinde Türkçeyi benimsemiş olmalarıydı. (…) Eylül 1915 başlarında kadın, çocuk, yaşlı, Ankaralı Apostolik ve Katolikler, polis tarafından mühürlenen evlerinden çıkarıldılar. Sayıları binleri bulan kitle şehrin dışındaki garda bir araya getirildi; burada en az 25 gün kaldılar, mallarını ellerinden çekip almaya ve genç kızlar arasında en çekici olanları ihtidaya ve bir Müslümanla evlenmeye ikna etmeye yetecek uzunlukta bir süreydi bu. Teklifi kabul edenlerin şehre dönmesine izin verildi, diğerleri nihayetinde Eskişehir ve Konya’ya yollanarak orada Suriye’ye giden tehcir hattına katıldılar. (…)


Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında, iç vilayetlerden gelen (bazısı kimi vilayetlerdeki güvensiz koşullar sebebiyle yer değiştirmek durumunda kalmış) belli sayıda muhacir Ankara’ya yerleşti: Bazısı savaş sırasında Müslüman olmuş, bazısı da -özellikle genç kadınlar- müstakbel eşlerinin idareden aldığı izinle şehrin Türk sakinleriyle evlenmişlerdi. Ankara’ya yerleşebilmelerini sağlayacak idari belgeyi almayı başaranlar da vardı, yalnız bu, ancak ve ancak ihtida etmek şartıyla mümkündü.
Okuyacağınız sayfalardaki tanıklıkların büyük bölümü, kuvvetle muhtemel, her biri kendine has bir deneyim yaşamış olan bu ailelerin mensuplarına aittir.

Raymond H. Kévorkian

Kapat