Sığınak

“Bugün Sığınakta Kırk Birinci Günüm. Ölüm Sessizliği...  Öldü! Evet Öldü!

Yoksa Kesin Gelirdi. Delireceğim! Bazen Duvarın Içinde Bir Ses Duyuyorum.

Bir Çocuk Ağlaması Gibi. Bütün Duvarlara Kulağımı Dayıyorum. Hiç! Kocaman Bir Hiç!

Ne Zaman Sabah Ne Zaman Akşam Ayırt Edemiyorum Artık. Işığı Hiç Kapatmıyorum.”

"Semra Çağlı Fırat’ın Ilk Öykü Kitabı 'Sığınak'. Kitaptaki Öyküler Hem Toplumsal Hem De Bireysel Olanları Önceliyor. Yazarın Toplumsal Duyarlığı Tarih Bilincinden Kopmadan, Günceli De Içine Alarak Vicdan Ve Adalet Arayışının Burgaclarında Geziniyor. Burada Öne Çıkanlar; Zorunlu Göç Olgusu...Yetinme Trajedisi...Varlığı Sarmalayan Baskı Ve Otoritenin Mutlaklaşması...Gibi Sosyolojik Olgular. Bireysel Olanlar Ise Daha Çok Ironik Bir Yaklaşımla Aktarılıyor Okura. Sıradanlığın Günceli Dışlayarak Kendisine Özgü Bir Hayatı, Gözlerimizin Içine Baka Baka Dayatısının Trajikomik Öyküleri

Burada Karamizaha Dönüşüyor.

Semra Çağlı Fırat Öykü Dünyasına Girdigi Bu Ilk Kitabı 'Sığınak' Yazarla Okur Arasında Güçlü Bir Bağ Kuruyor..."

Aydın Şimşek