Sığınan Kadın Fotoğrafları_{Yaşamları Sığınma Evinde Kesişen Kadınların Öyküsü}

Geleneklerimizi kendi istediği biçime sokan, başka hayatları daraltan düşünce biçimi bizim insanlarımıza ait olamaz; olmamalı... Bu düşünce biçimi ancak ümmet toplumlarında görülebilir. Bizim gibi Cumhuriyetini kurmuş, bunun için kan dökmüş, tarihin hiçbir döneminde esaret görmemiş bir millet; ümmet toplumundan Cumhuriyete, millet toplumuna geçişte yaşanan sancıları her daim arkasında değil, yanında olmuş, kadınına yaşatmamalı. Bu kitapta hayatın kıskacı arasında kalmış kadınlarımızın hayat hikayeleriden parçalar var. Anlatılan hayatlar, onların hakettiği hayatlar değil.
(Belgin Sarmaşık, Kanaltürk, "Hangi Kitap?" Programı Yapımcısı)

"Sığınan" Kadın Fotoğrafları, genç bir kadın gazetecinin, Ayşe Küçükkurt'un buluştuğu bir dünyayı gözler önüne seriyor.

Kenardaki hayatlar var çizilen portrelerde... Kenardaki hayatlarda süregelen öyküler var... Ezilen, hor görülen, itilen kadınlar var... (...) Bir ülkenin parlamentosunda kadınlar yüzde 4'lerde temsil ediliyorsa, "sığınan" kadınlar olur! Bir ülkenin tek derdi kimilerine göre türbansa, "sığınan" kadınlar olur! Bir ülkenin en az beşte birinde hala yasalar değil de feodal kurallar geçerliyse, orada kamunun dediği değil de ağaların, şeyhlerin, aşiret reislerinin dediği oluyorsa, "sığınan" kadınlar olur!
(Muzaffer Ayhan Kara, Araştırmacı-Yazar)
(Tanıtım Yazısından)