Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Yeni
Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu (1839-1908) - Halkkitabe

Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu (1839-1908)

Stok Kodu
9789750865237
Boyut
16x24
Sayfa Sayısı
464
Baskı
1
Basım Tarihi
2025-03
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
750,00TL
%23 İNDİRİM
577,50TL
Taksitli fiyat : 9 x 70,58TL
DİKKAT! Ön Sipariş Ürünüdür. 24.03.2025 tarihinden sonra teslim edilebilecektir.
9789750865237
1013441
Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu (1839-1908)
Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu (1839-1908)
577.50

Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu (1839-1908), Metin And’ın dört cilt halinde hazırladığı Türk tiyatrosu tarihinin dönem olarak iki, basım sırası olarak üçüncü kitabıdır. Yazarın ele aldığı bu dönem, Geleneksel Türk tiyatrosu ve Batı tiyatrosu arasındaki etkileşimin ilk ürünlerini verdiği bir geçiş dönemi niteliğindedir.
 
Yazar, dört bölümden oluşan kitapta ilk olarak Batı’yla etkileşimin getirdiği kültürel değişimden ve bu değişimin tiyatro üzerindeki etkisinden bahsediyor. İkinci bölümde ise oyuncular ve tiyatro toplulukları, seyirci kitlesi, tiyatro binaları gibi etkenlerle dönemin tiyatro anlayışı ve yönetimini okuyucuya sunuyor. Üçüncü bölüme tiyatro yazarlarını ele alarak başlayan Metin And, yazarlar ve eserler üzerindeki gelenek ve Avrupa etkisini inceliyor. Son bölümde ise türlerine göre kategorilere ayırdığı oyunlardan örneklerle dönemin tiyatrosunu yansıtıyor. 

Metin And mektuplar, anılar ve gazete haberleri üzerinden Tanzimat insanlarının tiyatro hakkındaki eylemlerine ve düşüncelerine ışık tutuyor. Eser, tiyatro insanları ve aydınların yanı sıra gerek II. Mahmud ve Abdülmecid gibi padişahların gerekse Ahmed Vefik Paşa ve Ziya Paşa gibi devlet adamlarının tiyatro faaliyetlerini gözler önüne seriyor. 

Her şeyden önce Tanzimat aydını ve yöneticileri günümüz için bile geçerli değer ölçüleri getirmişlerdir. İlişkini oldukları topluma büyük sorumluluk duyan, büyük bir ülkücülükle halkının kalkınmasını, aydınlanmasını, mutluluğunu isteyen, kendilerini buna adamış insanlardı. Çoğu kendi kendini yetiştirmiş bu insanların eksikleri, kusurları ne olursa olsun bir kültür değişiminin mimarları olarak onları her zaman saygıyla anacağız.

 

Kapat