Terazi Aylık Hukuk Dergisi Sayı:28 Aralık 2008
Terazi’nin 28. sayısıyla karşınızdayız. THD’nin 2009 yılına daha da güçlenerek girmesinde emeği geçen herkese, başta okurlarımız ve yazarlarımız olmak üzere teşekkür ediyoruz. “Yayın İlkeleri”mizi yeniden düzenleyerek Dergimizin son bölümünde ve www.terazi.com.tr adresimizde bilginize sunduğumuzu belirterek 2008 yılında yayımladığımız çalışmalara ilişkin bir dizine de yer verdiğimiz 28. sayımızın içeriğinden kısaca söz etmek istiyoruz.
İş hukuku uzmanı Öcal Kemal Evren’in “İş Hukukunda Cinsel Taciz” başlıklı yazısı, iş yaşamında ‘cinsel taciz’ sayılabilecek durumları ve sonuçlarını ele almasının yanı sıra, henüz yeni bir kavram olan “mobbing” üzerinde durmasıyla da dikkate değer. Mustafa Artuç’un, zincirleme suç konusunu tam anlamıyla ortaya koyduğu “Zincirleme Suç” başlıklı yazısı, her an başvurabilecek bir çalışma... Hazır başvurudan söz etmişken, Hüseyin Bilgin’in “İdari Yargının Görev Alanında 5728 Sayılı Kanun ile Birlikte Oluşan Değişiklikler” başlıklı çalışmasını da analım; bildiğiniz gibi 5728 sayılı Kanunla idari yargı alanında yapılan değişikliklerle, bazı idari suçlar açısından idari yargı yolunun kapatılarak idare mahkemelerinin iş yükünün azaltılması; bu konularda adli yargının yetkili olmasının sağlanması eleştirileri de beraberinde getirmişti. Bir başka başvuru yazısı olarak, Geylani Koca’nın "Kanuni Faiz Oranlarındaki Değişiklikler ve Uygulamadaki Bazı Tereddütlerin Giderilmesi” başlıklı yazısını sayabiliriz; Koca, uygulamacılar açısından oldukça karışık görünen ve düzenleme açısından da kafa karıştıran bir konuyu ele alıyor.
Dergimizde her zaman iddialı yazılarıyla yer alan Hasan Dursun ise, “İdari Yargıda Tanığa ve Tanıklığa Yer Verilmesi Bir Zorunluluktur” başlıklı yazısında da tavrını koruyarak, idari yargıda tanık delilinin kabul edilmemesinden yola çıkıp, kuralları dar yorumlamanın doğru sonuçlar vermeyebileceğini; somut olaya göre, tanıklık kurumuna, olayın aydınlatılması ve çözümlenmesi için gerekliyse delil olarak idari yargıda da başvurulabilmesi gerektiğini öne sürüyor.
Daha önce tarihsel belge niteliğinde bir çalışmasına yer verdiğimiz hukuk tarihçisi Abdullah Demir, “Yargıtay İçtihatlarındaki ‘Hayatın Olağan Akışı’ Kriteri ve İslam Hukukundaki ‘Zahiri Hal Delili’” başlıklı yazısında, uygulamada, özellikle boşluk olan hallerde çok sık başvurulan ve bir nevi kaçış ilkesi olan "hayatın olağan akışı"nı ve Yargıtay kararları ile somut olaylarda nasıl değerlendirildiğini ele alıyor. İslam hukukundaki “Zahiri Hal Delili” karşılaştırması ise, ilkenin, ne kadar eskiye dayandığını ve sorunlara, farklı hukuk sistemlerinde, farklı adlar altında da olsa benzer çözüm yolları getirildiğini ortaya koyuyor. Uygulamada sorun yaratan konulara değinen, Nihat Yavuz’un “Kiralayan, Kira Sözleşmesinde (Yaptığı Bedelde Muvazaaya) Dayanabilir mi?”; Hüsamettin Uğur’un “5237 Sayılı TCK’ya Göre Kazanç ve Kaim Değer Müsaderesi”; Cem Baloğlu’nun “İfade Özgürlüğü Kapsamında Devlet Memurlarının Basına Bilgi ve Demeç Vermeleri”; Soner Altaş’ın “Yapı Kooperatiflerinde Konutların Ortaklara Tahsis Edilmesi Süreci ve Tahsis İşleminin Gelir Vergisi Açısından Önemi” başlıklı yazılarını da okumanızı öneriyoruz. (Önsöz'den)
- Açıklama
Terazi’nin 28. sayısıyla karşınızdayız. THD’nin 2009 yılına daha da güçlenerek girmesinde emeği geçen herkese, başta okurlarımız ve yazarlarımız olmak üzere teşekkür ediyoruz. “Yayın İlkeleri”mizi yeniden düzenleyerek Dergimizin son bölümünde ve www.terazi.com.tr adresimizde bilginize sunduğumuzu belirterek 2008 yılında yayımladığımız çalışmalara ilişkin bir dizine de yer verdiğimiz 28. sayımızın içeriğinden kısaca söz etmek istiyoruz.
İş hukuku uzmanı Öcal Kemal Evren’in “İş Hukukunda Cinsel Taciz” başlıklı yazısı, iş yaşamında ‘cinsel taciz’ sayılabilecek durumları ve sonuçlarını ele almasının yanı sıra, henüz yeni bir kavram olan “mobbing” üzerinde durmasıyla da dikkate değer. Mustafa Artuç’un, zincirleme suç konusunu tam anlamıyla ortaya koyduğu “Zincirleme Suç” başlıklı yazısı, her an başvurabilecek bir çalışma... Hazır başvurudan söz etmişken, Hüseyin Bilgin’in “İdari Yargının Görev Alanında 5728 Sayılı Kanun ile Birlikte Oluşan Değişiklikler” başlıklı çalışmasını da analım; bildiğiniz gibi 5728 sayılı Kanunla idari yargı alanında yapılan değişikliklerle, bazı idari suçlar açısından idari yargı yolunun kapatılarak idare mahkemelerinin iş yükünün azaltılması; bu konularda adli yargının yetkili olmasının sağlanması eleştirileri de beraberinde getirmişti. Bir başka başvuru yazısı olarak, Geylani Koca’nın "Kanuni Faiz Oranlarındaki Değişiklikler ve Uygulamadaki Bazı Tereddütlerin Giderilmesi” başlıklı yazısını sayabiliriz; Koca, uygulamacılar açısından oldukça karışık görünen ve düzenleme açısından da kafa karıştıran bir konuyu ele alıyor.
Dergimizde her zaman iddialı yazılarıyla yer alan Hasan Dursun ise, “İdari Yargıda Tanığa ve Tanıklığa Yer Verilmesi Bir Zorunluluktur” başlıklı yazısında da tavrını koruyarak, idari yargıda tanık delilinin kabul edilmemesinden yola çıkıp, kuralları dar yorumlamanın doğru sonuçlar vermeyebileceğini; somut olaya göre, tanıklık kurumuna, olayın aydınlatılması ve çözümlenmesi için gerekliyse delil olarak idari yargıda da başvurulabilmesi gerektiğini öne sürüyor.
Daha önce tarihsel belge niteliğinde bir çalışmasına yer verdiğimiz hukuk tarihçisi Abdullah Demir, “Yargıtay İçtihatlarındaki ‘Hayatın Olağan Akışı’ Kriteri ve İslam Hukukundaki ‘Zahiri Hal Delili’” başlıklı yazısında, uygulamada, özellikle boşluk olan hallerde çok sık başvurulan ve bir nevi kaçış ilkesi olan "hayatın olağan akışı"nı ve Yargıtay kararları ile somut olaylarda nasıl değerlendirildiğini ele alıyor. İslam hukukundaki “Zahiri Hal Delili” karşılaştırması ise, ilkenin, ne kadar eskiye dayandığını ve sorunlara, farklı hukuk sistemlerinde, farklı adlar altında da olsa benzer çözüm yolları getirildiğini ortaya koyuyor. Uygulamada sorun yaratan konulara değinen, Nihat Yavuz’un “Kiralayan, Kira Sözleşmesinde (Yaptığı Bedelde Muvazaaya) Dayanabilir mi?”; Hüsamettin Uğur’un “5237 Sayılı TCK’ya Göre Kazanç ve Kaim Değer Müsaderesi”; Cem Baloğlu’nun “İfade Özgürlüğü Kapsamında Devlet Memurlarının Basına Bilgi ve Demeç Vermeleri”; Soner Altaş’ın “Yapı Kooperatiflerinde Konutların Ortaklara Tahsis Edilmesi Süreci ve Tahsis İşleminin Gelir Vergisi Açısından Önemi” başlıklı yazılarını da okumanızı öneriyoruz. (Önsöz'den)
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim25,0025,00213,0026,0038,8326,5064,5027,0093,0627,50Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim25,0025,00213,0026,0038,8326,5064,5027,0093,0627,50Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim25,0025,00213,0026,0038,8326,5064,5027,0093,0627,50Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim25,0025,00213,0026,0038,8326,5064,5027,0093,0627,50Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim25,0025,00213,0026,0038,8326,5064,5027,0093,0627,50World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim25,0025,00213,0026,0038,8326,5064,5027,0093,0627,50Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim25,0025,002--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları