Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Topkapı Sarayı Haremi - Halkkitabevi

Topkapı Sarayı HaremiIV. Mehmet Saltanatında, İktidar Sınırlar ve Mimari

Stok Kodu
9786051051239
Boyut
16x21
Sayfa Sayısı
303
Basım Yeri
İstanbul
Basım Tarihi
2014
Resimleyen
e6a0a3c8c57f4f4bb7fb202fdc16069f
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9786051051239
428168
Topkapı Sarayı Haremi
Topkapı Sarayı Haremi IV. Mehmet Saltanatında, İktidar Sınırlar ve Mimari
92.40

17. yüzyılda Fransız seyyah J. B. Tavernier, Topkapı Sarayını tasvir ederken, hareme ilişkin bilgi vermesinin mümkün olmadığını, zira hareme girmenin neredeyse imkânsız olduğunu söyler. Tavernier'in, fazla görünmediklerini söylediği hareme mensup kadınların etkinlikleri, perde arkasından da olsa hiç küçümsenemeyecek ölçüdeydi ve her biri birer başrol oyuncusuydu. 17. yüzyılda gelişen olayların ve şartların tanıdığı olanaklar ölçüsünde konumları yükselen valide sultanlar her alanda etkinliklerini artırdı. Artık "saray" ve özellikle "harem" siyaset oyununun sahnelendiği yerdi. Bu oyunda sultan başrolden düşmüş, yerini başkaları almıştı. 16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Topkapı Sarayı Haremi ön plana çıkmaya başladı. Özellikle valide sultanların artan siyasi gücünün yanında darüssaade ağalarının siyasi güce kavuşmaları da bunda önemli bir rol oynadı. Ancak Harem'in asıl etkin bir rol oynamaya başlaması, 17. yüzyılın başında şehzadelerin sancaklara gönderilmeyip yerine haremde yaşamaya başlamasıyla oldu. Bu yeni durumla birlikte Osmanlı hanedanı içinde süregelen iktidar oyununun sahnelendiği yer harem oldu. Yazar Murat Kocaaslan, Topkapı Sarayı haremini ele aldığı bu çalışmasında, Osmanlı hanedanı üyelerinin yaşadığı haremin mimari örgütlenmesini ve kadınların mimariye olası etkilerini, özellikle IV. Mehmed'in saltanat dönemi çerçevesinde tartışıyor. Bununla birlikte haremdeki mimari örgütlenmenin beraberinde getirdiği "bilinçli" veya "bilinçsiz" olarak oluşturulan sınırlara dikkat çekiyor. Osmanlı hanedan üyelerinin yaşadığı haremde mimari şekillenmenin doğrudan statüyle ilgili olduğunu, bu örgütlenme içinde haremde yaşayan her bir bireyin sınırlarının kesin olarak çizildiğini ve bu sınırların aşılmasına izin verilmediğini ileri sürüyor. Haremdeki bu sınırların mimariye bire bir uygulandığını ortaya koyuyor. Bu anlamda haremdeki mimari örgütlenmenin sarayın genel mimari örgütlenmesiyle de örtüştüğünü belirtiyor. Dr. Murat Kocaaslan, halen Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünde çalışıyor.

Kapat