Trakya'da Truva Atları_{Eğitim, Kültür, Çevre Yazıları}

“Karizmatik” görünüm sergileyen Milli Eğitim Bakanı henüz bir aylıkken 20 Aralık 2002’de Üniversitelerarası kurul(ÜAK) toplantısına katıldı. Akademya’yı dize getirmek istiyordu, 2.5 saat konuştu. Üniversite reformuna girmişti, artık freni yoktu: “..var mısınız Atatürk döneminin bilim adamları gibi olmaya..” dediğinde ÜAK ayaklandı ve düzeltti. Bu küçümsemenin yapıldığı yıllarda Türkiye dünya bilimsel yayın sıralamasında 19. sıradaydı. Oysa 2018’de 39. sırada, şaibeli ve sahte dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke. Ülkemizde bilim ve eğitimdeki gerilemeyi kimse örtbas edemez. Anaokulundan üniversiteye, eğitimin her kademesinde bazı vakıf, dernek ve cemaatlerin etkinliği bilinmektedir.

Çağını kavramayan yönetim ve kadrolar geleceğin plan, program ve projelerini yapamaz, yapılmış planları ise uygulamaz ve uygulatmazlar. Trakya Üniversitesi öncülüğünde “Trakya Alt Bölge Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı” yapıldı. Toprak, su ve sanayi eşgüdümünü esas alan bir yaşam ve koruma planıydı. İki yılda 43 değişiklik yapıldı, yetmedi İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB) istemi ile 2009 da iptal edildi ve İBB yenisini yaptı. Yasalara, yüksek yargı kararlarına karşın kirletici sanayiyi ikinci kez Trakya tarım topraklarına gönderme ısrarı sürmekte. Oysa toprakta, suda, balık, karınca, tahıl ve bitkilerde saptanan ağır metaller sofra ve vücudumuzda. Bölgede yaşayan kanserli hastaların tırnak, kan, kanserli ve normal dokularında ağır metal birikimi saptandı.