Tuba Emlek 6'lı Kitap Seti
CUMHURİYET YOLUNDA İZ BIRAKANLAR
Bazı insanlar yeryüzüne geldikten sonra zorluklarla mücadele ederek yaşamını sürdürmekle yetinmez, o zorlukların üzerine binlerce zorluk ekleyerek yeryüzündeiz bırakmaya, var olmaya çalışır; bunun adı “var kalış”tır, iz bırakmaktır.
İz Bırakanlar'da iste bu “var kalış”ın insanlarını, yasam hikâyelerini hiç bilinmeyen yönlerini sizlere aktarmaya çalıştım. Neden mı? Takıp ettiğiniz izlerin derinliği zamanın yıpratıcılığına karsı dirençlerinin göstergesidir, ama bu derinlik kadar izlerin sizi nereye goturecegi de önemlidir.
Bu bir yolculuktur aynı zamanda. “Var olma” mücadelemizi, kaygımızı, yolculuğumuzu “Var kalanların” birikimlerini yüklenerek daha güzel ve anlamlı kılabiliriz.
YENİDEN İSTANBUL
Halk Tv'ye program yaparken yakından tanıma fırsatını bulduğum değerli meslektaşım Tuba Emlek 'Yeniden İstanbul' adlı bu kitabında insanı saran yer yer de sarsan çarpıcı üslubuyla adeta bir demokrasi zaferinin anıtını dikiyor...
Emlek görüneni değil görünmeyeni konuşulanı değil söylenmeyeni dile getirerek Cumhuriyet ve Demokrasi tarihimizin en önemli en kritik kilometre taşlarından birinin öyküsünu ustalıkla anlatıyor.
31 Mart 2019'da yapılan ve 23 Haziran 2019 tarihinde tekrarlandığında Ekrem İmamoğlu'nun zaferiyle sonuçlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini tüm detaylarıyla gözler önüne seriyor. Böylece muhteşem bir fikri takip örneği sergiliyor.
Tuba Emlek kitabını zaferin gerçek mimarları olan kadınlarımıza adıyor.
Seçim kazandıran kadın olgusunu birçok bilim dalından yararlanarak herkesin anlayabileceği örneklerle ve içten bir dille satırlara döküyor.
800 binlik oy farkıyla kazanılan İstanbul demokrasi zaferini daha çok kadınların bakış açısıyla yansıtan 'Yeniden İstanbul' u okurken kendinizi adeta belgesel seyrediyormuş gibi hissedecek ve kadınlarımızın başarıdaki muhteşem katkılarını alkışlayacaksınız.
Teşekkürler Türk Kadını teşekkürler Tuba Emlek...
ÇAĞDAŞ CUMHURİYET KADINI
Atatürk 17 Mart 1923 tarihinde Tarsus'a gitmişti. İstasyondan şehre doğru bir süre yaya olarak yürüdü. O'nu görmek için sabahtan itibaren yolları dolduran Tarsusluların arasından neşe ile selam vererek ilerliyordu ki o sırada ansızın bir olayla karşılaştı.
Milli Mücadele'de kadınların giydiği çete giysili bir kadın Atatürk'ün yolunu keserek ayağına kapandı. Gözyaşlarıyla şöyle haykırıyordu:
- Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!
Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan (Adile Çavuş) olduğunu fısıldadılar. Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyle seslendi:
- Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın.
ŞİİR ADAM CAHİT SITKI TARANCI
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher
Yalvarmak yakarmak nafile bugün
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim:
Nerde o günler o şevk o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
-Cahit Sıtkı Tarancı-
KORKMA VİCDANLAR YANILMAZ
Türk Vatanı ve Milletinin ebedî varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O'nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda;
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak Türkiye Cumhuriyetinin ebedî varlığı refahı maddî ve manevî mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
Millet iradesinin mutlak üstünlüğü egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
Kuvvetler ayrımının Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medenî bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;
Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin Türk varlığının Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin Atatürk milliyetçiliği ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;
Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
Topluca Türk vatandaşlarının millî gurur ve iftiharlarda millî sevinç ve kederlerde millî varlığa karşı hak ve ödevlerde nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh cihanda sulh" arzu ve inancı içinde huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;
FİKİR İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.
KORKMA...
KAHRAMAN KADINLAR
"Hanımlar!
Bu kadar acıdan sonra bu kadar ayrılıktan sonra yan yana çektiğimiz bu kadar hasretten sonra kurtuluş günleri geldi. Siz bu kurtuluş günlerini bize kazandıran aziz şehitlerin gazilerin anaları arkadaşları kız kardeşleri! Artık sevinin sevinmek hakkınızdır bayram edin en büyük bayrama erdiniz; büyük bayramınız mübarek olsun!
Anadolu kadınları!
Bu gaza diyarında bin seneden beri ateş ve cenk yerlerine oğullarını koşturan Anadolu kadınları bin senedir oğulları daima uzak yerlerde ölen yetiştirdikleri oğulların mezarları nerededir bilinmeyen Anadolu kadınları! Kurtuluş günleri kavuşma günleri geldi; sevinin bayram edin!
Cihan Harbi'nden beri ardı arası gelmeyen bir cenk için ağzından bir şikâyet sözü çıkmadan nesi varsa hepsini veren Anadolu kadınları! Erkekleri kan ve ateş yerlerinde savaşırken uzak denizlerin kıyılarından orta yaylalara doğru günlerce haftalarca çıplak ayakları giyimsiz sırtlarıyla kurşunları top mermilerini taşıyan Anadolu kadınları! Batıda doğuda kıblede bütün cephelerin arkasında memleketi işleten tarlaları yeşerten sayısız yetim çocukları yetiştiren büyüten sensin ey Anadolu kadını! Sırası gelince cephaneyi yaralıyı taşımak sana yetmedi; silaha sen de sarıldın düşman önünde sen de nevbet bekledin ateşlere sen de girdin sen de gaza ettin! Erkek arslan arslan olur da dişi arslan arslan olmaz mı? diyen sensin. Erkeğinle beraber zafere erdirdiğin gazan mübarek olsun zafere eren gazanın büyük bayramı mübarek olsun.
Biz de İstiklal Harbi'nde vatan topraklarımızı kurtarmak aşkıyla maddi manevi her türlü fedakârlığa katlanarak hayatını hiçe sayan ve artık hepsi bir başka dünyada olan kadın mücahitlerimizi minnet ve şükranla anıyoruz. Vatan sevgisi uğrunda ve erkeklerinin kâh ardında kâh önünde böylesine canlabaşla çalışan kadın mücahitlerimizden yurdumuzun sonsuza değin yoksun kalmamasını temenni ediyoruz."
Genel Yayın Yönetmeni: Hulusi Koray
Tasarım: Serdar Küçükdemirci
- Açıklama
CUMHURİYET YOLUNDA İZ BIRAKANLAR
Bazı insanlar yeryüzüne geldikten sonra zorluklarla mücadele ederek yaşamını sürdürmekle yetinmez, o zorlukların üzerine binlerce zorluk ekleyerek yeryüzündeiz bırakmaya, var olmaya çalışır; bunun adı “var kalış”tır, iz bırakmaktır.
İz Bırakanlar'da iste bu “var kalış”ın insanlarını, yasam hikâyelerini hiç bilinmeyen yönlerini sizlere aktarmaya çalıştım. Neden mı? Takıp ettiğiniz izlerin derinliği zamanın yıpratıcılığına karsı dirençlerinin göstergesidir, ama bu derinlik kadar izlerin sizi nereye goturecegi de önemlidir.
Bu bir yolculuktur aynı zamanda. “Var olma” mücadelemizi, kaygımızı, yolculuğumuzu “Var kalanların” birikimlerini yüklenerek daha güzel ve anlamlı kılabiliriz.
YENİDEN İSTANBUL
Halk Tv'ye program yaparken yakından tanıma fırsatını bulduğum değerli meslektaşım Tuba Emlek 'Yeniden İstanbul' adlı bu kitabında insanı saran yer yer de sarsan çarpıcı üslubuyla adeta bir demokrasi zaferinin anıtını dikiyor...
Emlek görüneni değil görünmeyeni konuşulanı değil söylenmeyeni dile getirerek Cumhuriyet ve Demokrasi tarihimizin en önemli en kritik kilometre taşlarından birinin öyküsünu ustalıkla anlatıyor.
31 Mart 2019'da yapılan ve 23 Haziran 2019 tarihinde tekrarlandığında Ekrem İmamoğlu'nun zaferiyle sonuçlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini tüm detaylarıyla gözler önüne seriyor. Böylece muhteşem bir fikri takip örneği sergiliyor.
Tuba Emlek kitabını zaferin gerçek mimarları olan kadınlarımıza adıyor.
Seçim kazandıran kadın olgusunu birçok bilim dalından yararlanarak herkesin anlayabileceği örneklerle ve içten bir dille satırlara döküyor.
800 binlik oy farkıyla kazanılan İstanbul demokrasi zaferini daha çok kadınların bakış açısıyla yansıtan 'Yeniden İstanbul' u okurken kendinizi adeta belgesel seyrediyormuş gibi hissedecek ve kadınlarımızın başarıdaki muhteşem katkılarını alkışlayacaksınız.
Teşekkürler Türk Kadını teşekkürler Tuba Emlek...
ÇAĞDAŞ CUMHURİYET KADINI
Atatürk 17 Mart 1923 tarihinde Tarsus'a gitmişti. İstasyondan şehre doğru bir süre yaya olarak yürüdü. O'nu görmek için sabahtan itibaren yolları dolduran Tarsusluların arasından neşe ile selam vererek ilerliyordu ki o sırada ansızın bir olayla karşılaştı.
Milli Mücadele'de kadınların giydiği çete giysili bir kadın Atatürk'ün yolunu keserek ayağına kapandı. Gözyaşlarıyla şöyle haykırıyordu:
- Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!
Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan (Adile Çavuş) olduğunu fısıldadılar. Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyle seslendi:
- Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın.
ŞİİR ADAM CAHİT SITKI TARANCI
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher
Yalvarmak yakarmak nafile bugün
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim:
Nerde o günler o şevk o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.-Cahit Sıtkı Tarancı-
KORKMA VİCDANLAR YANILMAZ
Türk Vatanı ve Milletinin ebedî varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O'nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda;
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak Türkiye Cumhuriyetinin ebedî varlığı refahı maddî ve manevî mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
Millet iradesinin mutlak üstünlüğü egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
Kuvvetler ayrımının Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medenî bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;
Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin Türk varlığının Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin Atatürk milliyetçiliği ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;
Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
Topluca Türk vatandaşlarının millî gurur ve iftiharlarda millî sevinç ve kederlerde millî varlığa karşı hak ve ödevlerde nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh cihanda sulh" arzu ve inancı içinde huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;
FİKİR İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.
KORKMA...
KAHRAMAN KADINLAR
"Hanımlar!
Bu kadar acıdan sonra bu kadar ayrılıktan sonra yan yana çektiğimiz bu kadar hasretten sonra kurtuluş günleri geldi. Siz bu kurtuluş günlerini bize kazandıran aziz şehitlerin gazilerin anaları arkadaşları kız kardeşleri! Artık sevinin sevinmek hakkınızdır bayram edin en büyük bayrama erdiniz; büyük bayramınız mübarek olsun!
Anadolu kadınları!
Bu gaza diyarında bin seneden beri ateş ve cenk yerlerine oğullarını koşturan Anadolu kadınları bin senedir oğulları daima uzak yerlerde ölen yetiştirdikleri oğulların mezarları nerededir bilinmeyen Anadolu kadınları! Kurtuluş günleri kavuşma günleri geldi; sevinin bayram edin!
Cihan Harbi'nden beri ardı arası gelmeyen bir cenk için ağzından bir şikâyet sözü çıkmadan nesi varsa hepsini veren Anadolu kadınları! Erkekleri kan ve ateş yerlerinde savaşırken uzak denizlerin kıyılarından orta yaylalara doğru günlerce haftalarca çıplak ayakları giyimsiz sırtlarıyla kurşunları top mermilerini taşıyan Anadolu kadınları! Batıda doğuda kıblede bütün cephelerin arkasında memleketi işleten tarlaları yeşerten sayısız yetim çocukları yetiştiren büyüten sensin ey Anadolu kadını! Sırası gelince cephaneyi yaralıyı taşımak sana yetmedi; silaha sen de sarıldın düşman önünde sen de nevbet bekledin ateşlere sen de girdin sen de gaza ettin! Erkek arslan arslan olur da dişi arslan arslan olmaz mı? diyen sensin. Erkeğinle beraber zafere erdirdiğin gazan mübarek olsun zafere eren gazanın büyük bayramı mübarek olsun.
Biz de İstiklal Harbi'nde vatan topraklarımızı kurtarmak aşkıyla maddi manevi her türlü fedakârlığa katlanarak hayatını hiçe sayan ve artık hepsi bir başka dünyada olan kadın mücahitlerimizi minnet ve şükranla anıyoruz. Vatan sevgisi uğrunda ve erkeklerinin kâh ardında kâh önünde böylesine canlabaşla çalışan kadın mücahitlerimizden yurdumuzun sonsuza değin yoksun kalmamasını temenni ediyoruz."
Genel Yayın Yönetmeni: Hulusi Koray
Tasarım: Serdar Küçükdemirci
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim299,99299,992155,99311,993106,00317,99654,00323,99936,67329,99Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim299,99299,992155,99311,993106,00317,99654,00323,99936,67329,99Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim299,99299,992155,99311,993106,00317,99654,00323,99936,67329,99Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim299,99299,992155,99311,993106,00317,99654,00323,99936,67329,99Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim299,99299,992155,99311,993106,00317,99654,00323,99936,67329,99World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim299,99299,992155,99311,993106,00317,99654,00323,99936,67329,99Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim299,99299,992--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları