Türk Edebiyatı Aylık Fikir ve Sanat Dergisi Sayı: 615 Ocak 2025

Sevgili Türk Edebiyatı okurları, 
Bu ay iki dosya ile huzurlarınızdayız. “Psikanaliz ve Edebiyat” dosyamızın ikinci bölümündeki ilk yazı Fatma Ertürk’e ait. Ertürk, Şule Gürbüz’ün “Akılsız Adam” ve “Akılsız Adamın Oğlu” öykülerindeki karakterleri Lacan psikanalizi çerçevesinde ele alıyor. Ertürk, karakterlerin özellikle boşluk duygularını, kaygılarını ve özdeşleşme sorunlarını ele alarak bunları Freud ve Lacan’ın psikanalitik teorileriyle ilişkilendiriyor. Serra Edinsel, melankoliye yol açan konuları şiirlerdeki imgelere ve dil kullanımına dayanarak detaylı bir şekilde analiz ediyor; Behçet Necatigil’in şiirlerindeki melankolinin ise kişisel bir üzüntü olmadığını, bunun aynı zamanda varoluşsal bir sancı olarak görülmesi gerektiğini belirtiyor. Merve Başaran ise Cumhuriyet devri romanlarının sesine odaklanarak karakterlerin iç dünyalarının, arzularının ve toplumla ilişkilerinin “ses” aracılığıyla nasıl gerçekleştiğini göstermeyi hedefliyor.
5 Ocak 2025, Ârif Nihat Asya’nın vefatının 50. yıl dönümü. Bu sayımızdaki ikinci dosya ile “Bayrak Şairimiz Ârif Nihat Asya”yı anıyoruz. Saadettin Yıldız, Ârif Nihat Asya’nın şiirlerinde mekânın ne kadar önemli bir rol oynadığını ve şairin yaşadığı farklı şehirlerin şiirlerine nasıl yansıdığını, detaylı örneklerle ortaya koyuyor. Ziya Avşar, Ârif Nihat Asya’nın şiirindeki Mevlânâ etkisini dile getiriyor. Şairin millî ve manevi değerlere verdiği önemden hareketle Mevlânâ’nın düşüncelerinin onun şiirlerine nasıl yansıdığını şairin mısraları eşliğinde izah ediyor. İbrahim Ay, Ârif Nihat Asya’nın şiirlerinin Türk milletinin birlik ve beraberliğini güçlendirmedeki rolüne ve Ârif Nihat Asya’nın Türkçülük ve Turancılık anlayışına dikkat çekiyor. Seyhan Çağlar Emen ise Ârif Nihat Asya’nın özel hayatı ve kişiliği üzerinden güzel anekdotlarla dolu bir portre çiziyor. Asya’nın öğrencileriyle olan ilişkisi, günlük hayatı, alışkanlıkları, değer yargıları ve şiirlerine olan tutkusu hakkında birçok detay veriyor. 
2025 yılının bu ilk sayısında Necati Tonga, “Edebiyat Sandığı”ndan çıkardığı Ârif Nihat Asya’nın daha önce hiç yayınlanmamış fotoğraflarını ve el yazılarını okurlarımızın dikkatine sunuyor. A. Yağmur Tunalı, Yılmaz Öztuna’nın Ergun Göze’ye yazdığı belge niteliğindeki mektubunu okurlarımızla paylaşıyor. Yılmaz Öztuna biyografisinin de müellifi olan Tunalı, bu belge mektup üzerinden Öztuna’nın sadece bir tarihçi değil, aynı zamanda toplumun düşünce hayatına yön veren bir entelektüel olduğunu da bizlere yeniden hatırlatıyor. Şerif Aydemir, eylül mevsimiyle insanın iç dünyası arasındaki ilişkiyi şiirler, romanlar ve hayat tecrübeleri üzerinden dile getiriyor. İsmail Alper Kumsar, Adalet Ağaoğlu’nun edebiyat hayatının başlangıcına ışık tutarak “Gölgeler” adlı silsile şiirlerine dikkat çekiyor. İbrahim Özen, Süleyman Nazif’in ailesinin izini sürerken bir yandan da Nazif’in nesilden nesile aktarılan edebî mirasının peşine düşüyor. Ayşe Ünüvar, hikâyesinde bir kadının iç çatışmalarına ve varoluşsal sorgulamalarına bizi de ortak ediyor. Merve Kamiloğlu, toplumun dayattığı normlara karşı çıkan bir kadının sesi oluyor. 
Mehmet Türkmen ise Arap dünyasının önemli filozof ve şairlerinden biri olan Ebü’l-Alâ el-Maarrî’nin hayatını, düşüncelerini ve eserlerini detaylı bir şekilde ele aldığı makalesinde, iki gözü de kör olmasına rağmen kendini geliştiren ve özgün görüşleriyle döneminin ötesine geçen Maarrî’nin, özellikle din, felsefe ve hayata dair farklı düşünceleri üzerinde duruyor. 
Nurullah Genç, Adem Yeşil, Mehmet Aycı, Tarık Özcan, Mustafa Uçurum, Lütfü Şahsuvaroğlu, Suavi Kemal Yazgıç ve Şadi Oğuzhan bu ay şiirleriyle dergimize katkı sağlıyorlar.
Bu ay ajandamızda dikkat çekici bir oyun var. Mehmet Konuk, Cihangir Atölye’de sahnelenen Kâtip Bartleby oyununun detaylı bir incelemesini sunuyor. Konuk; yönetmenlik, oyunculuk, dekor ve ışık tasarımının başarısıyla birlikte oyunun güçlü ve zayıf yönleri üzerinde durarak, oyundaki hem olumlu hem de geliştirilebilir yönlerine dikkat çekiyor. Kitaplık bölümümüz bu ay da dopdolu. Herkese iyi okumalar dileriz…