Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Türk Entelektüel Tarihinin Teşekkül Devri - Halkkitabevi

Türk Entelektüel Tarihinin Teşekkül Devri

Stok Kodu
9789759956042
Boyut
17x24
Sayfa Sayısı
316
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2015-06
Resimleyen
d1fe340b28804a559e4772d893cd4803
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9789759956042
427989
Türk Entelektüel Tarihinin Teşekkül Devri
Türk Entelektüel Tarihinin Teşekkül Devri
34.44

Türk entelektüel tarihinin teşekkül devri, zihniyet dünyamızla hayat felsefemizin yörüngesini belirleyen zaman dilimidir. İslam tasavvurumuzun oluştuğu bu dönem, Horasan-Türkistan havzasının Müslümanlaşmasına paralel olarak derinleşir ve sonraki zamanların mayası olur. Düşünce, ne derecede kemâli yoklarsa yoklasın, ehemmiyetli bir cephesiyle kuruluş döneminin ürünü olduğuna göre devamlı olarak ilhâm alınan kaynak burasıdır.

Bir fikir hangi aşamaları kat ederse etsin esas itibariyle geriye doğru bakarak ileriye doğru akar. Tefekkür hayatımızın sicil kayıtlarını toplayan Fârâbî'yle Matüridî'nin diktiği, İbn Sina, Yûsuf Has Hâcib ve Gazzâlî'nin suladığı ağacın meyveleri Osmanlılar tarafından devşirilir. Diğer bir ifadeyle fikrî ve siyasî geleneğimiz Horasan-Türkistan havzasında filizlenerek meyveye durur. Osmanlı coğrafyasında da kemâle erer. Düşünce âlemimiz bu şekilde eskinin tazyiki altında şekillenerek kendisini bulur.

Türk tarihi aksiyon hâline gelmiş düşünce, amel hâline gelmiş fikirdir. Fikir yürütmenin yanında nazar etmeye de ehemmiyet veren entelektüel geleneğimiz, ne felsefenin içinde yitip gider, ne de hayatın içinde eriyip biter. Spekülasyona da tedebbüre de hak ettiği yeri verir. Sosyo-kültürel unsurlara hem dinî hem de felsefi manalar yükler. Hayat felsefesini idrâk edilen tarih ve coğrafyayla irtibatlı kılar. Fikri hisse, hissi fikre dönüştürür. Zihniyet dünyasıyla tecrübe edilen âlem arasındaki uçurumu ortadan kaldırır.

Hayata mal edilmeyen bir düşüncenin karşılığı olamayacağını tesciller. Düşünce bu şekilde hayatın bir aynası olur, yaşanılan zamanın nabzını tutar, cevabını almak üzere soru sorar. Tefekkürün kendisi kadar neticesine de ehemmiyet veren Türk filozofu, yalnızca aramanın hazzıyla yetinmez. Menzile ve maksada da erişmeye çalışır.

Kapat