Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Türkiye'de Militarizm - Halkkitabevi

Türkiye'de MilitarizmZihniyet, Pratik ve Propaganda

Stok Kodu
9786053992912
Boyut
16x23
Sayfa Sayısı
236
Basım Yeri
İstanbul
Basım Tarihi
2014-03
Resimleyen
feda6ac72aaf477f849b0dd9e83ad57f
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9786053992912
439086
Türkiye'de Militarizm
Türkiye'de Militarizm Zihniyet, Pratik ve Propaganda
19.25

Militarizmi ve militarist zihniyeti açıklamaya çalışırken, öncelikle bir kurum olarak ordu ve ordunun işlevleri üzerinde durulur; bunların toplumsal tezahürlerine dayanarak genel sonuçlara gidilir. Oysa bugün militarizm farklı boyutlara sahip bir kavram olduğu için her ülkede kendini değişik biçimlerde gösterirken, topluma benimsetilen militarist değerler giderek toplumun sıradan popüler öğeleriyle birleştirilerek, günlük hayatın olağan akışı içinde kendini yeniden yaratıyor. Bu, yıllarca askerî darbelerle “malûl” bir ülke olan Türkiye'de kendini daha açık bir biçimde ortaya koyarken; kuşaktan kuşağa aktarılan “asker millet”, “her Türk asker doğar” gibi yanılsamalar da militarist zihniyeti canlı tutmakta. İşte daha önce yayınlarımız arasında Türkiye'de Çocukluğun Politik İnşası adlı eseri basılmış olan Güven Gürkan Öztan, Türkiye'de Militarizm - Zihniyet, Pratik ve Propaganda adlı bu kitabında, ülkemizde militarizmin köklerini, millî kimliğin oluşumunu, “millî dava”lar çerçevesi içinde Kore Savaşı'nı Kıbrıs'ı, askerî darbeleri temel alıp, günümüze kadar yaşamın her alanında şekillenmiş, militarist zihniyeti, değişik boyutlarıyla inceliyor.

Türkiye, militarist zihniyet ve pratiklerin toplumun her alanına sindiği bir ülke. Bu olgu toplumsal ve siyasal kültürün hiyerarşik, baskıcı ve cinsiyetçi yapısını pekiştirdiği gibi siyaseti salt dost-düşman karşıtlığı üzerinden yürütülen otoriter, kirli bir sürece dönüştürüyor. Militarizmi derinlemesine ve çok yönlü bir analize tabi tutan Öztan, militer zihniyet ve uygulamaların öyle basitçe “askeri vesayet”in geriletilmesiyle ortadan kalkmayacağını gözler önüne seriyor. “Korku kültürü”nün yarattığı “güvenlik ideolojisi” ve baskıcı ataerkil yapıların militarizmle ilişkisini; devlete itaat eden erkekler ile erkeklere boyun eğen kadın ve çocukların nasıl yaratıldığını; bu itaatle



Kapat