Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Türkiye'nin Çıplak Tarihi - Halkkitabevi

Türkiye'nin Çıplak Tarihi69 Yazardan 69 Yıl (1946 - 2014)

Stok Kodu
9789756287088
Boyut
14x21
Sayfa Sayısı
471
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
3
Basım Tarihi
2022-04
Resimleyen
b4403f8a8c2b433d8165b12bce47db5f
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
375,00TL
%22 İNDİRİM
292,50TL
Taksitli fiyat : 9 x 35,75TL
Stokta var
9789756287088
692730
Türkiye'nin Çıplak Tarihi
Türkiye'nin Çıplak Tarihi 69 Yazardan 69 Yıl (1946 - 2014)
292.50

“Sanırım ben kendi içimde kuvvetleri ayırmıyorum. Yasamaya da, yürütmeye de, yargıya da güvenmiyorum.

Kendimi bildim bileli de güvenmedim.

Devlet her zaman zorunluluklarım olmasa asla ilişkiye girmek istemeyeceğim bir şey oldu bu ülkede.

Güya benim için olduğunu söyleyen ama beni her zaman kullanan, yaralayan, sindiren, ezen bir şey oldu devlet. Asla yetişkin-yetişkin bir ilişki kurmayan; her zaman sevimsiz bir ebeveyn tarzında çocuğa parmak sallar gibi davranan bir şeydi devlet. Benim için değil, bana karşı ve bana rağmen bir şeydi her zaman devlet.

Polis, güvenmekten çok korktuğum bir şeydi. Bildiğim hiçbir suçum olmamasına rağmen.

Bana ödemesi gereken bir şey olduğunda, canı istediğinde ödeyen veya ödemeyen; benim ödemem gerekenleri cezasıyla alan bir şeydi devlet.

Devlet bir insan olsa sever miydiniz? Ben sevemedim.

Saygım ise hakeden birine gösterdiğim candan bir saygı olmaktan çok korkuyla ilintiliydi. Sindirilmiş, korkutulmuş, güvensiz birinden başka bir şey olma şansı tanımayan bencil, narsisist bir baba gibiydi hep. Ben bir birey veya vatandaş değildim. Hep olası bir sanıktım.

Hiçbirimizin kendi destanımızı yazmamıza izin yoktu. Yazılmış ve ezberletilmiş destanları tekrarlayabilirdik. Bir yetişkin olmamız, kahraman olmamız demek suçlanmak demekti.

Yatak odamı bile gözetledi, aşklarıma bile müdahale etti. Sanatımı ezdi, bilimimi paraladı. Onunla konuşamaz, ona içimi açamaz, onunla dertleşemezdim. Mecburen sakladım. Bazen korkan bir çocuk gibi yalan söyledim.

İnançlarıma, inanmayışlarıma karıştı. Beni kendisi tarif etti. Dilime, dinime, ırkıma, tarihime müdahale etti. Önce terörize etti sonra terörist dedi. Camime, kiliseme, cemevime, dergahıma, Allah’ıma, Allahsızlığıma müdahale etti. Köyümün hatta çocuğumun ismine karıştı. Değiştirdi. Sürdü, kovdu. Bombaladı, gaz sıktı. Kolumu, bacağımı kopardı. Örtünsem ‘aç’ dedi, açarsam ‘ört’ dedi. Bana tahammül ettiğiniz için teşekkür ederim. ”

- Cem Mumcu

 

Kapat