Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Vatan'ın Son Parçası Hatay'daki Uluslaştırma Politikaları - Halkkitabe

Vatan'ın Son Parçası Hatay'daki Uluslaştırma Politikaları

Stok Kodu
9789750518737
Boyut
13x20
Sayfa Sayısı
456
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-01
Resimleyen
3994d57647b946d58a72201373fcda4c
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9789750518737
438559
Vatan'ın Son Parçası Hatay'daki Uluslaştırma Politikaları
Vatan'ın Son Parçası Hatay'daki Uluslaştırma Politikaları
8.00

“Hatay'ın Türkiye'ye katılması sonrasında vatandaşın Türkçe konuşması istendi, bu yüzden ufak tefek baskılar da oldu. Herkes Türkçe'yi, şükürler olsun, çok güzel konuşmaya başladı. [...] Bir cumhuriyet savcısı vardı Antakya'da. Aşur Bey diye bir adamcağız. [...] Doğumevine giderken bizim okulun önünden geçer, biz de top oynardık orada. Top oynarken herkes Arapça konuşuyor haliyle. Arapça konuşurken Aşur Bey dururdu orada, iki elini arkasına koyar, ‘Arapça konuşma!' diye bağırırdı. [...] Yani baskı da olmasın, ‘Arapça konuşma', yahu konuşacak, adamın anadili.”

Hatay'ın Türkiye'ye ilhakı, şimdiye kadar daha çok uluslararası ilişkiler ve diplomasi tarihi bağlamında incelendi. Levent Duman, ayrıntılı incelemesinde, bu olayın “iç politik” işlevini aydınlatıyor. Kitapta Hatay'ın ilhakı, Türk milliyetçiliğinin inşa süreci bağlamında ele alınıyor. Bu ilhakın, Türk etno-merkezciliğinin ve Türk dil-tarih tezlerinin geliştirilmesindeki rolünü, örnekleriyle, bütün canlılığıyla görüyoruz. Arap Alevilerinin aslında “Eti Türkleri” olduğu tezi, bunun çıplak bir örneği...

Bu deneyim aynı zamanda, bir somut vatanın, bir beşeri coğrafyanın kendine özgü yapısının, bağlandığı anavatana uydurulmasının hikâyesidir. Hazin bir homojenleştirme hikayesi...

Levent Duman, kitabın sonunda, bu tarihsel deneyimi bugünün Hatay'ına bakarak da sorguluyor. Hatay'ın farklılıklar ve çoğulculuk mirasından geriye, “risklerden arınmış” yapay bir “hoşgörünün” mü kaldığını sorarak...

Kapat