Yakın Tarihe Stratejik Bakış Seti 3
1 - Yılmaz Koç - Çerkes Ethem "Ben Hain miyim?" 216 Sayfa
Milli Mücadele'nin ilk yılları... Kurtuluş için canını dişine takmış bir avuç insan, doğu cephesinde, güney cephesinde, batı cephesinde canlarını ortaya koymuşlar, kelle koltukta savaşıyorlardı. Doğu denince akla Kazım Karabekir Paşa gelirdi. Güneyde ise Şahin Bey vardı. Hani bir ilçeye da adını vermiş olan Şahin Bey. Batı Cephesi mi? Demirci Efe, Çerkes Ethem. Kazım Karabekir, doğu ordusunun paşasıydı. Mustafa Kemal Paşa Erzurum'a geldiğinde karşısına dikilmiş, “Askerlerim ve ben emir ve komutanıza hazırız paşam!” demişti. Şahin Bey ise vatanı uğruna şehit olmuştu. Demirci Efe ile Çerkes Ethem mi? Demirci Efe ile Çerkes Ethem düzenli orduya kurban edilmişlerdi. Demirci'nin ismi unutulmuş, türkülerde bile Demirci'ye katılarak onun emri altına girmiş olan Yörük Ali Efe öne çıkmıştı. Çerkes Ethem'e gelince onun akıbeti en elem vereniydi. Sekiz atlı ile başladığı mücadelede, dört bin kişilik bir orduya kumanda edebilecek güce erişmişti. Batı cephesinde Yunanlılara karşı verdiği mücadele yanında Anadolu'da çıkan isyanları bastırmada maharetleri görülmüştü. Bir süre el üstünde tutuldu. Sonrası mı? Çarklar işlemeye başlamış, kumpas kurulmuştu. Köşeye sıkışan kedinin bile ne yapacağı belli olmazken, onun üstüne üstüne gidilmiş, hata yapması için elden gelen her şey yapılmıştı. Üstüne gelinen kişinin de hata yapması kaçınılmazdı. Hatalar yaptı. En sonunda aylarca düşman olarak savaştığı Yunanlılara sığındı. Hain miydi, değil miydi? Bu muamma olarak kaldı. Bizim yaptığımız, olayların gidişatından yola çıkarak onun ne gibi zorluklarla son kararı verdiğini açığa çıkarmaktı. Ayrıca Ankara'da, Büyük Millet Meclisi'nde neler olmuştu? Milli Mücadele'nin merkezi meclis, bu durumlara nasıl tepkiler vermişti? Bu kitapta hem Milli Mücadele'nin ilk yıllarını, hem de Çerkes Ethem'in mücadelesini bulacaksınız.
2 - Nurullah Aydın - İstihbarat ve İstahbaratçı - 462 Sayfa
Devletler istihbarat kuruluşlarıyla vardırlar. Küresel yapılanmalar aynı zamanda istihbarat ağının da şekillendiricisi ve uygulayıcısıdırlar. Başta Ortadoğu, Balkanlar, Kafkasya bölgesi olmak üzere dünya coğrafyası için verilen dünya egemenlik savaşında, vesayet altına alınmak istenen ülkelerde öncelikli olarak gizli servisler yerleşmekte ve yarışmaktadırlar. İstihbarat örgütleri ve faaliyetleri rejimle doğrudan ilişkilidir. Kazanan ya da kaybeden istihbaratçıların savaşı, bir milletin varlığının ya da yok oluşunun göstergesidir. Teknolojinin gelişimi istihbarat araç ve gereçlerinde de önemli değişime neden olmuştur. Hıyanetle vatanseverliğin en açık yaşandığı alan istihbarat alanıdır. Sadece istihbaratçılar açısından değil, devleti yönetenlerin de ikbal ve iktidar için siyasi, ekonomik alanlarda yabancı ülke devlet yetkililerine bilerek veya bilmeyerek casusluk yaptıkları da bir gerçektir. İstihbarat faaliyeti; ciddi, yetenekli, bilinçli, idealist, birikimli uzmanlar, kaliteli yöneticiler gerektirir. İstihbaratçı diğer meslek mensuplarından farklı bir kişilik ve kimlik oluşturur. Yabancı istihbarat örgütleri için başka bir ülke insanını tespit edip seçerek kullanmak, eski bir uygulamadır. Bu ya siyasetçidir, ya gazetecidir, ya sivil toplum mensubudur, ya iş adamıdır ya da akademisyendir. Yabancı örgütlere en çok çalışan kesimler de bu alanlardakilerdir. İstihbarat örgütleri paravan şirketler yoluyla da finans elde ederler ve bunu örgütlü faaliyetlerde kullanırlar.
3 - Mahmud Muhtar - Balkan Harbi Üçüncü Kolordu'nun ve İkinci Doğu Ordusu'nun Muharrebeleri - 192 Sayfa
Bir ordu millet olan Türkler yüzyıllardır askeri dehalarını liderleri olan sultanların emri altında gaza meydanlarından gösteriyorlardı. Ne zamanki siyaset ordu içerisine sirayet etti; rütbeler, makamlar liyakâte göre değil, siyasete göre dağıtılmaya başladı. İşte o zaman çözülme ve ardından bozulma geldi.
Tarihlerde BALKAN HACÂLETİ (utancı) olarak geçen Balkan harplerinin acı tecrübesi daha sonra acı Çanakkale ruhu ve millet olma bilincimizi oluşturdu.
Petra'dan;
22 Ekim 1912 (Öğleden sonra saat 13:30)
Yedinci tümen Sırsıvat deresinin kuzey sırtlarında karşılaştığı düşmanla savaşmaktadır. Düşmanın on iki tabur piyade ve topçudan ibaret bir kuvvetinin Karahamza ve Erikler istikametinde ilerlediği keşif kolu vasıtası ile haber alındı. Devletliağaç'tan düşmana dair malumat yoktur. Karahamza yazısını hemen güneydeki tepelerde iki düşman bataryası görülmüştür.
4 - Ali Kuzu - 31 Mart Vakası ve Abdülhamit Han 368 Sayfa
II. Meşrutiyetin ilanında etkisi bulunan İttihat ve Terakki Cemiyetinin savunucularından oluşanİttihat ve Terakki Partisimeclisin açılmasından sonra iktidara bir türlü yerleşememiştir ve bunun sonucunda parti içinde ayrılıklar baş göstermiştir. Dolayısıyla parti içinde muhalefet oluşmaya başlamış ve bu, ülkede siyasi çatışmalara sebep olmuştur. Bunlarla beraber gelen toprak kayıpları da doğal olarak ülkede olumsuz bir hava yaratmıştır.
Tüm bu durumları fırsat olarak görenVolkan Gazetesi Baş Yazarı Derviş Vahdetve ek olarakAhrar Partisikışkırtmalar yaparak olayları körüklemişlerdir. Dolayısıyla İstanbul'da artık asayiş ve düzen bozulmuştur. Bozulan asayişi düzeltmek amacıyla İttihat ve Terakkiciler o dönemde Makedonya'da bulunanAvcı Taburlarını İstanbul'a getirmişlerdir. Fakat ne enteresandır ki Avcı Taburlarının kafalarına göre hareket etmeleri, disiplinsiz tavırları bastırmak istedikleri karışıklığı daha da arttırmıştır.
Böylece eski düzeni getirmek isteyenler isyanı başlatmıştır. İttihatçıların kendi elleriyle getirttiği Avcı Tabularından bir grup bile bu isyana destek vermiştir. Meclis önünde toplanan isyancılar bazı subay ve gazetecileri öldürmüşlerdir. 31 Mart Vakası Türk Tarihinde rejimi değiştirmeye yönelik ilk ayaklanma özelliğini taşımaktadır.
5 - İbrahim Karahan - Çınarın Doğuşu - 480 Sayfa
Anadolu'dan doğan güneş
Osmanlı Devleti, toprağa tohumu ilk olarak Ertuğrul Gazi'nin
emrindeki Kayı boyu aşiretiyle Anadolu'ya ayak basmasıyla attı. Anadolu'dan yükselen Koca Çınar'ın dalları, Bursa, Edirne, İstanbul, Balkanlar, Ortadoğu, Asya ve Afrika'ya kadar uzanacaktı. Gökyüzünde ışıldarken yeryüzüne inen ay, Osman Gazi'nin yüreğine oradan da tüm dünyaya yayılıp insanlığı huzura ve özgürlüğe kavuşturacaktı. Yeniçeri Ocağı'nın kurulmasıyla profesyonel askerlik müessesesini kuran Osmanlı, nizamını başta Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu olmak üzere diğer küçük devletler ve beyliklere de kabul ettirecekti.
Atalarımın İslam sancağını dünyanın dört bir yanında dalgalandırmak adına verdiği büyük ve şanlı mücadeleyi anlatan. Allah'ın fetihlerle müjdelediği ecdadımızın dünyanın gidişatını yönlendiren büyük gazasını zengin kaynaklardan faydalanarak kaleme alan. Marmara, Karadeniz kıyıları ve Balkan coğrafyasında gerçekleştirilen fetihlerin tılsımına dikkat çeken, ecdadın hüküm sürdüğü topraklarda mimari, sosyal, ticaret, tarım ve askeri alanda attığı kalın imzalara da örnekleriyle yer veren değerli bu eseri kaleme alan, 20 yıllık dostum ve değer verdiğim Gazeteci-Yazar İbrahim Karahan'a çok teşekkür ediyorum.
Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu
- Açıklama
1 - Yılmaz Koç - Çerkes Ethem "Ben Hain miyim?" 216 Sayfa
Milli Mücadele'nin ilk yılları... Kurtuluş için canını dişine takmış bir avuç insan, doğu cephesinde, güney cephesinde, batı cephesinde canlarını ortaya koymuşlar, kelle koltukta savaşıyorlardı. Doğu denince akla Kazım Karabekir Paşa gelirdi. Güneyde ise Şahin Bey vardı. Hani bir ilçeye da adını vermiş olan Şahin Bey. Batı Cephesi mi? Demirci Efe, Çerkes Ethem. Kazım Karabekir, doğu ordusunun paşasıydı. Mustafa Kemal Paşa Erzurum'a geldiğinde karşısına dikilmiş, “Askerlerim ve ben emir ve komutanıza hazırız paşam!” demişti. Şahin Bey ise vatanı uğruna şehit olmuştu. Demirci Efe ile Çerkes Ethem mi? Demirci Efe ile Çerkes Ethem düzenli orduya kurban edilmişlerdi. Demirci'nin ismi unutulmuş, türkülerde bile Demirci'ye katılarak onun emri altına girmiş olan Yörük Ali Efe öne çıkmıştı. Çerkes Ethem'e gelince onun akıbeti en elem vereniydi. Sekiz atlı ile başladığı mücadelede, dört bin kişilik bir orduya kumanda edebilecek güce erişmişti. Batı cephesinde Yunanlılara karşı verdiği mücadele yanında Anadolu'da çıkan isyanları bastırmada maharetleri görülmüştü. Bir süre el üstünde tutuldu. Sonrası mı? Çarklar işlemeye başlamış, kumpas kurulmuştu. Köşeye sıkışan kedinin bile ne yapacağı belli olmazken, onun üstüne üstüne gidilmiş, hata yapması için elden gelen her şey yapılmıştı. Üstüne gelinen kişinin de hata yapması kaçınılmazdı. Hatalar yaptı. En sonunda aylarca düşman olarak savaştığı Yunanlılara sığındı. Hain miydi, değil miydi? Bu muamma olarak kaldı. Bizim yaptığımız, olayların gidişatından yola çıkarak onun ne gibi zorluklarla son kararı verdiğini açığa çıkarmaktı. Ayrıca Ankara'da, Büyük Millet Meclisi'nde neler olmuştu? Milli Mücadele'nin merkezi meclis, bu durumlara nasıl tepkiler vermişti? Bu kitapta hem Milli Mücadele'nin ilk yıllarını, hem de Çerkes Ethem'in mücadelesini bulacaksınız.
2 - Nurullah Aydın - İstihbarat ve İstahbaratçı - 462 Sayfa
Devletler istihbarat kuruluşlarıyla vardırlar. Küresel yapılanmalar aynı zamanda istihbarat ağının da şekillendiricisi ve uygulayıcısıdırlar. Başta Ortadoğu, Balkanlar, Kafkasya bölgesi olmak üzere dünya coğrafyası için verilen dünya egemenlik savaşında, vesayet altına alınmak istenen ülkelerde öncelikli olarak gizli servisler yerleşmekte ve yarışmaktadırlar. İstihbarat örgütleri ve faaliyetleri rejimle doğrudan ilişkilidir. Kazanan ya da kaybeden istihbaratçıların savaşı, bir milletin varlığının ya da yok oluşunun göstergesidir. Teknolojinin gelişimi istihbarat araç ve gereçlerinde de önemli değişime neden olmuştur. Hıyanetle vatanseverliğin en açık yaşandığı alan istihbarat alanıdır. Sadece istihbaratçılar açısından değil, devleti yönetenlerin de ikbal ve iktidar için siyasi, ekonomik alanlarda yabancı ülke devlet yetkililerine bilerek veya bilmeyerek casusluk yaptıkları da bir gerçektir. İstihbarat faaliyeti; ciddi, yetenekli, bilinçli, idealist, birikimli uzmanlar, kaliteli yöneticiler gerektirir. İstihbaratçı diğer meslek mensuplarından farklı bir kişilik ve kimlik oluşturur. Yabancı istihbarat örgütleri için başka bir ülke insanını tespit edip seçerek kullanmak, eski bir uygulamadır. Bu ya siyasetçidir, ya gazetecidir, ya sivil toplum mensubudur, ya iş adamıdır ya da akademisyendir. Yabancı örgütlere en çok çalışan kesimler de bu alanlardakilerdir. İstihbarat örgütleri paravan şirketler yoluyla da finans elde ederler ve bunu örgütlü faaliyetlerde kullanırlar.
3 - Mahmud Muhtar - Balkan Harbi Üçüncü Kolordu'nun ve İkinci Doğu Ordusu'nun Muharrebeleri - 192 Sayfa
Bir ordu millet olan Türkler yüzyıllardır askeri dehalarını liderleri olan sultanların emri altında gaza meydanlarından gösteriyorlardı. Ne zamanki siyaset ordu içerisine sirayet etti; rütbeler, makamlar liyakâte göre değil, siyasete göre dağıtılmaya başladı. İşte o zaman çözülme ve ardından bozulma geldi.
Tarihlerde BALKAN HACÂLETİ (utancı) olarak geçen Balkan harplerinin acı tecrübesi daha sonra acı Çanakkale ruhu ve millet olma bilincimizi oluşturdu.
Petra'dan;
22 Ekim 1912 (Öğleden sonra saat 13:30)
Yedinci tümen Sırsıvat deresinin kuzey sırtlarında karşılaştığı düşmanla savaşmaktadır. Düşmanın on iki tabur piyade ve topçudan ibaret bir kuvvetinin Karahamza ve Erikler istikametinde ilerlediği keşif kolu vasıtası ile haber alındı. Devletliağaç'tan düşmana dair malumat yoktur. Karahamza yazısını hemen güneydeki tepelerde iki düşman bataryası görülmüştür.4 - Ali Kuzu - 31 Mart Vakası ve Abdülhamit Han 368 Sayfa
II. Meşrutiyetin ilanında etkisi bulunan İttihat ve Terakki Cemiyetinin savunucularından oluşanİttihat ve Terakki Partisimeclisin açılmasından sonra iktidara bir türlü yerleşememiştir ve bunun sonucunda parti içinde ayrılıklar baş göstermiştir. Dolayısıyla parti içinde muhalefet oluşmaya başlamış ve bu, ülkede siyasi çatışmalara sebep olmuştur. Bunlarla beraber gelen toprak kayıpları da doğal olarak ülkede olumsuz bir hava yaratmıştır.
Tüm bu durumları fırsat olarak görenVolkan Gazetesi Baş Yazarı Derviş Vahdetve ek olarakAhrar Partisikışkırtmalar yaparak olayları körüklemişlerdir. Dolayısıyla İstanbul'da artık asayiş ve düzen bozulmuştur. Bozulan asayişi düzeltmek amacıyla İttihat ve Terakkiciler o dönemde Makedonya'da bulunanAvcı Taburlarını İstanbul'a getirmişlerdir. Fakat ne enteresandır ki Avcı Taburlarının kafalarına göre hareket etmeleri, disiplinsiz tavırları bastırmak istedikleri karışıklığı daha da arttırmıştır.
Böylece eski düzeni getirmek isteyenler isyanı başlatmıştır. İttihatçıların kendi elleriyle getirttiği Avcı Tabularından bir grup bile bu isyana destek vermiştir. Meclis önünde toplanan isyancılar bazı subay ve gazetecileri öldürmüşlerdir. 31 Mart Vakası Türk Tarihinde rejimi değiştirmeye yönelik ilk ayaklanma özelliğini taşımaktadır.5 - İbrahim Karahan - Çınarın Doğuşu - 480 Sayfa
Anadolu'dan doğan güneş
Osmanlı Devleti, toprağa tohumu ilk olarak Ertuğrul Gazi'nin
emrindeki Kayı boyu aşiretiyle Anadolu'ya ayak basmasıyla attı. Anadolu'dan yükselen Koca Çınar'ın dalları, Bursa, Edirne, İstanbul, Balkanlar, Ortadoğu, Asya ve Afrika'ya kadar uzanacaktı. Gökyüzünde ışıldarken yeryüzüne inen ay, Osman Gazi'nin yüreğine oradan da tüm dünyaya yayılıp insanlığı huzura ve özgürlüğe kavuşturacaktı. Yeniçeri Ocağı'nın kurulmasıyla profesyonel askerlik müessesesini kuran Osmanlı, nizamını başta Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu olmak üzere diğer küçük devletler ve beyliklere de kabul ettirecekti.
Atalarımın İslam sancağını dünyanın dört bir yanında dalgalandırmak adına verdiği büyük ve şanlı mücadeleyi anlatan. Allah'ın fetihlerle müjdelediği ecdadımızın dünyanın gidişatını yönlendiren büyük gazasını zengin kaynaklardan faydalanarak kaleme alan. Marmara, Karadeniz kıyıları ve Balkan coğrafyasında gerçekleştirilen fetihlerin tılsımına dikkat çeken, ecdadın hüküm sürdüğü topraklarda mimari, sosyal, ticaret, tarım ve askeri alanda attığı kalın imzalara da örnekleriyle yer veren değerli bu eseri kaleme alan, 20 yıllık dostum ve değer verdiğim Gazeteci-Yazar İbrahim Karahan'a çok teşekkür ediyorum.
Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim149,00149,00277,48154,96352,65157,94626,82160,92918,21163,90Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim149,00149,00277,48154,96352,65157,94626,82160,92918,21163,90Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim149,00149,00277,48154,96352,65157,94626,82160,92918,21163,90Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim149,00149,00277,48154,96352,65157,94626,82160,92918,21163,90Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim149,00149,00277,48154,96352,65157,94626,82160,92918,21163,90World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim149,00149,00277,48154,96352,65157,94626,82160,92918,21163,90Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim149,00149,002--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yayınevinin Diğer Kitapları
- Yazarın Diğer Kitapları