Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Yarın Berbat Bir Gün - Halkkitabevi

Yarın Berbat Bir GünDorothy Parker Toplu Öyküler 1

Stok Kodu
9786052349557
Boyut
14x20
Sayfa Sayısı
280
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-10
Çeviren
Başak Bekişli
Resimleyen
32610fbdf9ae46b48db40ece2b046028
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
250,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 30,56TL
Stokta var
9786052349557
779378
Yarın Berbat Bir Gün
Yarın Berbat Bir Gün Dorothy Parker Toplu Öyküler 1
250.00

Maskeleri düşüren sivri dilli öyküler...

Caz Çağı'nın, adından en çok söz ettiren yazarlarından biri olan Dorothy Parker, Delidolu Yayınları tarafından iki cilt hâlinde yayımlanacak ''Toplu Öyküler''i ile ilk kez Türkçede.

Amerikalı yazarın yirmi yedi öyküsüne yer veren ilk cilt Yarın Berbat Bir Gün; aşka inanmayanların, aşktan sarhoş olanların, aldatanların, aldatılanların, kazananların, her daim kaybedenlerin, cesurların, korkakların ve daha nicelerinin hayatına göz kırpıyor. 1920'ler ve 30'ların ruhunu göz kamaştıran yanları ve karanlığıyla zekice yansıtan, ''trajikomik'' olayları sivri uçlu kalemine dolayan Dorothy Parker, bu öykülerinde sadece kendi dönemini değil, insanın değişmeyen gerçekliğini de yakalamayı başarıyor.

''Artık senin ne halt edeceğini de bilmiyorum. Oysa senin farklı olduğunu sanmıştım!''
''Farklıydım,'' dedi genç kadın, ''sadece sen benim farklı olduğumu düşündüğün müddetçe farklıydım.''

Pek çok Hollywood filminin senaryo ve diyaloglarında da imzası olan Parker, kadın erkek ilişkilerindeki iletişim sorunlarının doğurduğu ezeli savaşın ve komik diyalogların güncelliğini hâlâ koruduğu bu öykülerde, tüm maskeleri birer birer düşürüyor. Kendi kendini kandıranları, ensesi kalınları, zorbaları, mağrurları, budalaları ve kendini beğenmişleri karikatürize ederken, hazır reçetelere bel bağlamıyor. İnsanın acınası ikiyüzlülüğünü, cehaletini ve türlü zaaflarını, keskin bir göz ve alaycı bir tebessümle gözler önüne seriyor.

''İşte buradayım, yapayalnızım, istenmiyorum; üstelik yeni kıyafetlerimi giymişim. Hayat böyle, herhâlde. Biz zavallı minik şeyler... giyiniyoruz, plan yapıyoruz ve umut ediyoruz... peki, ne için? Hayat dediğin ne ki hem? Bir ölüm cezası. İki nokta arasındaki en uzun mesafe. Yorgun katırın burnuna bağlanmış saman demeti. Şey...''

Kapat