Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Yaşamak Cesaret İster - Son Cüret - Anka Kuşu ve Gaslight Yılmaz Özdil

Yaşamak Cesaret İster - Son Cüret - Anka Kuşu ve Gaslight Yılmaz Özdil Dört Kitap Bir Arada

Stok Kodu
8683672867786
Boyut
13,7 X 23 cm
Sayfa Sayısı
1728
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2024
Kapak Türü
Ciltsiz, Amerikan Bristol
Kağıt Türü
55g Holmen
Dili
Türkçe
895,00TL
%42 İNDİRİM
519,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 63,43TL
Stokta var
8683672867786
996860
Yaşamak Cesaret İster - Son Cüret - Anka Kuşu ve Gaslight Yılmaz Özdil Dört Kitap Bir Arada
Yaşamak Cesaret İster - Son Cüret - Anka Kuşu ve Gaslight Yılmaz Özdil Dört Kitap Bir Arada
519.00

Yaşamak Cesaret İster :

Yaşamak cesaret ister, hele ki ulusal marşın “korkma” diye başlıyorsa, hayata karşı cesur olmak gerekir...

Umudunuzu yitirdiğinizde, geleceğe dair karamsar olduğunuzda, bu kitaba sarılın,

mücadelesi ilham veren insanlarımızdan güç bulacaksınız, eminim.

Gaslight : 

İnsan zihninde gerçeğin yerine gerçek olmayanı koymaya, yanlışı doğruymuş gibi inandırmaya deniyor, gaslight... Hiç yaşanmamış olayları yaşanmış gibi gösterip, somut olarak yaşanmış olayları hiç yaşanmamış gibi kabul ettirmeye deniyor.

Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında, hepimizin gözünün içine baka baka, usul usul, sinsi sinsi, adım adım, bambaşka bir cumhuriyeti işte bu algı yöntemiyle monte ettiler.

Başlığı niye İngilizce yazdın diye merak edebilirsiniz.

Çünkü, bu kavramın Türkçe karşılığı yok.

 

ANKA KUŞU

Yılmaz Özdil'in
kaleminden
“Mustafa Kemal”
ve “Son Cüret”
üçlemesinin
son kitabı...

Cumhuriyet'in
“kurucu ayarlar”
tabir edilen
ilk 15 yılında
neler yaşandı?

Günümüzde
olan bitenleri
kavrayabilmek
için yol haritası.

 

SON CÜRET

Şişli'deki üç katlı pembe binanın perdeleri sıkı sıkıya kapalıydı.
Gaz lambasının cılız ışığı, odayı hayal meyal aydınlatıyordu.
Altı kişiydiler.
Üzerine harita yayılmış masanın etrafında, ayaktaydılar.

Talihsiz bir kuşağın çocuklarıydılar.
Hayat onları hep mecbur bırakmıştı.
Bıyıkları terlediğinden beri neredeyse bir gün olsun günyüzü görmemişlerdi, Çanakkale'den Trablus'a, Yemen'den Sina'ya, Balkanlar'dan Kafkaslar'a vuruşmadıkları coğrafya kalmamıştı.
Ve neticede, işte bu daracık odaya sıkışmışlardı.

Uzuuun uzun anlattığı haritadan başını kaldırdı.
Adeta nefes bile almayan arkadaşlarına baktı.

Ulusun kader anıydı.
Söylenecek ne varsa söylenmişti.
Söz bitmişti.
O çelik mavisi gözlerinde belli belirsiz bir keder bulutu dolaştı.
“Vakit tamam” dedi...

“Umutsuz olmayacağız.
Uçurumun kenarındayız.
Bizi canlı canlı mezara atmak istiyorlar.

Son bir cüret
belki kurtarabilir.
Anadolu'ya geçiyoruz!”

 

Kapat