Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Yemeğin Psikopolitikası - Halkkitabevi

Yemeğin PsikopolitikasıNeoliberal Çağda Yemek Ritüelleri

Stok Kodu
9786053145554
Boyut
13x20
Sayfa Sayısı
192
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-10
Çeviren
Nazlı Sinanoğlu İnanç
Resimleyen
aeaab48bd4dd49918669ea049273dee6
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
The Psychopolitics of Food Culinary Rites of Passage in the Neoliberal Age
144,00TL
%23 İNDİRİM
110,88TL
Taksitli fiyat : 9 x 13,55TL
Stokta var
9786053145554
826777
Yemeğin Psikopolitikası
Yemeğin Psikopolitikası Neoliberal Çağda Yemek Ritüelleri
110.88

Deleuze ve Guattari, makinesel bir asamblaj içinde “bedenlerin zorunlu, kaçınılmaz ya da izin verilen alaşımını düzenleyen şeyin, her şeyden önce bir beslenme rejimi ve cinsellik rejimi” olduğunu ileri sürer. Bu görüş, neoliberal simgesel düzende şef figürünün merkeziyeti açısından argümanımıza katkıda bulunmaktadır. Bedenlerin birbirine karışmasının benliklerin birbirine karışmasıyla ayrışmaz bir şekilde ilintili olduğunu göz önünde tutacak olursak, çağdaş beslenme rejiminde kilit bir role sahip sahip olan şef figürünün psikopolitik açıdan da önemli bir role sahip olduğunu söylemeye lüzum yoktur. Foucault’ya bakacak olursak bu durum daha da açık hale gelir. Foucault modern dünyanın kontrollü diyet kaygısının cinsellikle ilgili bir takıntıya dönüştüğü savının artık geçerli olmadığı görüşündedir. Doğrusunu söylemek gerekirse bugün artık yemek ve dolayısıyla da beslenme rejimi, ahlak kurallarının bölgesi, bilimsel araştırma konusu, bireyselleşmeci düşünümsellik anlamında ayrıcalıklı bir konum elde etme iddiasındadır ve dolayısıyla neoliberal asamblajın yeniden şekillenişinde daha önce olduğundan çok daha büyük bir öneme sahiptir. Bir başka deyişle, ne yediğimiz, nasıl ve ne miktarda yediğimiz, kiminle ve nerede yediğimiz, kim olduğumuzu belirlemede cinsel faaliyetlerimizden daha önemli (ya da en azından eşit) bir konuma yerleşmiştir...

Mihalis Mentinis bu kitapta yemeğin ve yemek yapmanın psikopolitik fonksiyonunu eleştirel bir şekilde incelerken konuyu farklı coğrafyalar ve disiplinler bağlamında ele almaktadır. Gastronomik faaliyetleri ünlü “şef” ikonundan ekonomik krizlere, anoreksiyadan yamyamlığa geniş bir çerçevede ele alan Mentinis çağdaş mutfak kültürünün, neoliberal gelişme süresince bir aşamadan başka bir aşamaya geçişi işaret eden bir ritüeller dizisi olarak anlaşılabileceğini ileri sürmektedir. Bu kitap, sunduğu kapsayıcı teorik ve analitik çerçeveyle yemeğe ve yemek yapmaya dair farklı bakış açıları sunmaktadır.

Kapat