Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Zerre Risalesi - Halkkitabevi

Zerre RisalesiRisale-i Nur Külliyatından

Stok Kodu
3990000072049
Boyut
13x20
Sayfa Sayısı
200
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2005-04
Çeviren
Muhammed Doğan
Resimleyen
7d6a92ca6cb845059c92db21d04e68e2
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe
3990000072049
679480
Zerre Risalesi
Zerre Risalesi Risale-i Nur Külliyatından
19.09

Bu risalenin anlaşılabilmesi için bazı ıstılahi tabirlerin bilinmesi gerekir ki, bu “Zerre Risalesi ve Şerhi” isimli kitabda bu tabirler izah edilmiştir. Bu tabirler; İmam-ı Mübin, Kitab-ı Mübin, Levh-i Mahfuz, Kanunlar ve Kuvveler, Levh-i Mahv ve İsbat, Hakikat-i Zaman, Zahir-i Zaman, Tahavvülat-ı Zerrat, Şeriat-ı Fıtriye ve Tabiat, Şeriat-ı Teklifiye, Dehriyyun, Maddiyyun ve Tabiiyyun. İlm-i ilahinin üç nev’i var; Birincisi; Allah’a mahsus ilimdir ki, bunda asla değişme olmaz. Allah’ın bildirdiği müstesna ilm-i ilahiye kimse muttali olamaz. İkincisi; İmam-ı Mübin ve Kitab-ı Mübin’den ibaret olan Levh-i Mahfuz’dur ki, bunda nadiren değişmeler olur. Üçüncüsü; Levh-i Mahfuz’un aksi ve mukadderatın yazar-bozar tahtası hükmünde olan Levh-i Mahv ve İsbattır ki, burada değişmeler çok olur. Birinci nokta, İki Mebhastır. Birinci Mebhas’ta her bir zerre muhit esma-i ilahiyenin mahzarı, hadsiz faaliyet-i Rabbaniyenin ma’kesi, bütün mevcudatın menşei ve umum kainatın nokta-i mihrakiyesi hükmündedir, denilebilir. İkinci Mebhas’ta zerrenin şuuru taalluk etmeden vazifesini yapıyor olması ve emir dairesinde işliyor olması izah ediliyor. İnsanın vazife-i asliyesi şuurkarane bütün zerrat-ı kainatın vazife diliyle yapmış olduğu zikir ve ibadatı kendi içine alarak, bir zabit ve vekil-i umumî gibi namaz vasıtasıyla, dergah-ı ilahiyeye tazarrukarane takdîm etmektir. İkinci Nokta’da her bir zerrenin hem Allah’ın vücudunu isbat etmesi, hem de vahdet-i ilahiyeyi göstermesi izah ve isbat edilmiştir. Üçüncü Nokta; Kainatta her şeye rahmet edildiğini, verilen ni’metlerin geri alınmadığını, meyvesini, neticesini, manevî hüviyetini, manasını bu alemde bıraktığını müşade ediyoruz.

Bu fiiller bir kanun-u Rahmet’e, o da Rahîm bir Zatın vücub-u vücuduna ve vahdetine delalet eder. Madem kainatta bir kanun-u Rahmet vardır, Zerrat’ da bu kanun-u Rahmet’e tabi’dir. Elbette O Rahîm olan Zat, zerrata verdiği vücud ni’metini geri almayacak, haşre götürmek suretiyle, ona daima bir vücudu Rahmetiyle bahşedecektir. Bu hakikatler sadece akılla yazılacak bir iş değildir. Zira Müellif (ra) eserlerinde ehl-i dalalet ve şirkin batıl mesleklerine müthiş bir darbe indiriyor. Onları ilmen mağlub ediyor. Demek bir Alim-i Hakim o zata ilhamen bildirmiş, o da yazmıştır. Bu şekilde hasımlarını manen yani ilmen mağlub etmiştir. Dünyadaki ehl-i dalalet ve meslek-i felsefe şu an bu hakaik karşısında ilmen sukut etmişlerdir. Risale-i Nur Kur’an’ın mu’cize-i maneviyesi olarak bütün dünyayı ilmen mağlub eylemiştir.

Kapat